Tecrübe konuşacak. Konuşmalı da...

Haberin Devamı ›
Son şekillenen Beşiktaş kadrosu ekonomik ve stratejik açıdan son yılların en mantıklı yapılaşması olarak gösterilebilir. Schuster bu noktada Beşiktaş’ta yeni işbaşı yapmış teknik direktörler açısından şanslı.
Geniş perspektiften bakılacak olursa, sahada tecrübe konuşacak. Yabancıların uluslararası boyutu yerlilerin de yüksek deneyim sahibi olmaları, Alman teknik direkörün özellikle de lig yarışmasında önemli bir avantajı olacak.
Bu bağlamda, Aurelio ve Fatih Tekke transferleri nokta atışı sayılır. Bu oyuncular tam olarak hazır olduğunda Beşiktaş elini taşın altına sokmaktan çekinmeyen, güçlü özveri sahibi iki oyuncunun katkılarını da hissedecek. Delgado, Yusuf, Tello, Uğur İnceman kümesinin; Guti, Aurelio, Necip’in içinde olduğu grupla yer değiştirmesi akıl ve dinamizm boyutunda kısa süre sonra Beşiktaş’taki farkı da yansıtacaktır.
Nobre’nin bu sezon olumlu başlangıç yapması, forvete Fatih Tekke’nin eklenişi Siyah-Beyazlı ekibin hücumda da agresif bir karaktere bürüneceğinin göstergesidir.
Teknik direktörler için yetersiz kadrolar nasıl ki bir handikapsa, rekabete elverişli geniş kadrolar da risktir aslında... Formayı adaletli dağıtma, rakibe ve maça göre oyuncu seçme işi ince ayar ister.
Schuster başlangıç olarak kadro derinliğini yönetme sınavını başarılı verdi. Bu konuda özgüveni ve kararlılığı var. Hatta bu kadroda iki hazır 11’i rahatlıkla çıkarabilecektir bir süre sonra.
Alman teknik adamı zorlayacak, hatta belki ciddi tartışmaların içine çekecek olan konu ise, savunma düzeninde denediği yeni model olacaktır. Öne çekilen ve rakip ataklarını ofsayt tuzaklarıyla önlemeye çalışan çizgi defans taktiği özellikle de ilk golün yendiği maçlarda Beşiktaş takımını ciddi sıkıntıya sokar.
Bu kadronun yüksek tecrübesi tartışılmaz ve işe yarayacak olsa da, öğrenme yaşını çoktan geride bırakmış olması yeni açılımlar için dezavantaj... Eğer Aurelio bildiğimiz bölgesel karakteri dışında farklı bir dama taşı olarak seçildiyse onu şimdilik beklemeye alırız. Onun dışında Schuster inat ederse, Beşiktaş kadrosunun kendisine en çok yararı dokunacak tecrübesini konuşturamaz. Konuşsa da anlatamaz...
Niyete bağlı...
Bir insanın niyetini değiştirmesi önemli. Doğrulara yöneldiğini samimi olarak ortaya koyarsa, istediklerin de arka arkaya değişiyor.
Quaresma sözde değil, özde yeni bir sayfa açmış olmalı. Beşiktaş’ın onu heyecanlandırdığı yorumları haklı çıktı. Taraftarların sevgi seli, Portekizli’yi kendine getirdi. Muhtemelen yeni başlangıç için kafasının değişmesine de önayak oldu. Peşpeşe gelen jeneriklik golleri tesadüf olmamalı. Hatta son anda Cristiano Ronaldo’nun basit sakatlığının onun oynamasına vesile oluşu bile, kendisine açılan yolun bir göstergesi gibi algılanabilir. Şuraya bir şekilde yeni bir sayfa açtığını, ülkesine de kanıtlaması, onun adına süper başlangıç. Dileriz kafayı değiştirmesinin kıymetini de anlamıştır. Böyle devam ederse, böyle bir dünya yıldızını tekrar hayata döndürmekle Beşiktaş’ın da uluslararası arenada fiyakası hayli artacaktır.