Arama

Popüler aramalar

Saygı duyulacak adam...

Abone OlGoogle News

Her şeyden önce yıllardır, hem de bir derbide adeta oynamamaya şartlanmış bir Fenerbahçe’ye ilk kez şahit olduğumuzu söyleyelim. Alex yoksa Fenerbahçe de yok diyenler, teknik olarak belki haklı olabilir. Dün sahadaydı, ama Fink’in kilidi altında kaldı. Fenerbahçe’nin dün geceki isteksiz duruşu Alex’sizliğin ötesindeydi. Maçın ilk yarısı, izleyen çoğunluğa ‘bu maça niye geldik’ dedirtircesine yavandı. Beşiktaş’ın taşıyıcı ayakları diye seçilen, Serdar ve Yusuf alışıldığı gibi güçsüz, Bobo da her zamanki gibi gamsızdı çünkü. Emre ile Alex, Fink’le Ernst’in yakın kontrolünden dolayı verimsizleşince Beşiktaş geçmişe oranla biraz daha rakip alanda oynamayı becerebildi. Maçı hareketlendirecek özel bir hamle gerekiyordu belki de...

Haberin Devamı

İşte ne olduysa Fink’in golünden sonra oldu. Beşiktaş 4 dakikada isteksiz Fenerbahçe’yi ani bir vurgunla teslim aldı. Fink ve Bobo’nun gol vuruşları bu ülkenin alışık olmadığı cinsten şıktı. İki farklı skor üstünlüğü isteksiz Fenerbahçe’nin havlu atması için sanki yeterli bir mazeretti. Ama Sarı-Lacivertliler bununla da yetinmeyip sayısal olarak da eksildiler. Bu skora rağmen futbol kalitesi adına övgüyle bahsedebileceğimiz bir organizasyon ve tempo söz konusu değildi. Alman disiplini Brezilya becerisini kuruttu. Beşiktaş’ta görevini yapan oyuncular öyle veya böyle çoğunluktaydı. Ama bir İbrahim Üzülmez paragrafı açmadan geçemeyeceğim. O sahanın saygı duyulması gereken en önemli oyuncusuydu. Televizyonlar özel olarak onun dün geceki maça yönelik istatistiklerini ciddi anlamda değerlendirmeye alırlarsa yılların emektarına bu saygının neden gösterilmesi gerektiği de kolay anlaşılır. Çünkü bindirmelerini ve gol ortalarını biz sayamadık da...

Haberin Devamı