Savunmacılarla kazanmak

Haberin Devamı ›
Eğer maçı seyretmediyseniz, 1-4’lük skor sizin önyargılarınızı geliştirebilir, ama aldanmayın. Beşiktaş’ın 2. golü bulduğu 71. dakikaya kadar eşine ender rastlanır, kora kor bir mücadele vardı Ankara’da. Tabiri caizse; Delikanlıca. Yine skora aldanmayın. Bu skoru sağlayan Beşiktaş’ın öndeki oyuncuların başarısı değildi, aksine savunmacılarıydı. Maçı tutan ilk iki isim; Rüştü ve İbrahim Toraman’dı. Bu arada Ankaraspor’un Ediz’i de kendi savunmasındaki büyük başarısı kadar, beraberliği sağladığı golle, şampiyon adayı Beşiktaş’ın karşısındaki en büyük direnişçi sıfatıyla yer alıyordu. Hücuma dönük üretici bir Beşiktaşlı soracak olursanız, sadece Holosko’nun isimi verebiliriz dün gece için.
Mustafa Denizli, Delgado-Yusuf-Tello üçgenindeki tercihlendirmeleriyle bu kez doğruyu bulan teknik direktör görüntüsüne sahipti. Delgado’nun asistini, Yusuf’un rakip ceza alanına yakın yerlerdeki birkaç oyalama eylemeni bir kenara bırakırsak, Siyah-Beyazlılar’ın hücumda bilinçli ve organize olduğunu söyleyemeyiz. Ama bu ligdeki mücadele küçük detaylara bağlı. O detaylar arasında Yusuf-Delgado ikilisinin başlangıcı ile Tello’nun oyuna dahil oluşunun zamanlaması mükemmel. Bu tasarrufların sahibi de; Denizli. Sarı kartı olan Sivok’un kenara alınıp, Gökhan Zan’ın oyuna dahil oluşu, ikinci 45 dakika için ne kadar doğru bir strateji ise, Uğur İnceman’ın Yusuf’un yerine alınışı da teknik açıdan Denizli’nin tam isabet sağlayan doğruları arasına girdi.
Delikanlı bir maç ve maçın delikanlılarını sıralamıştık... Son bölüme de Halis Özkahya’yı alalım. 90 dakikanın hiçbir bölümünde oyunun konsantresini hiç kaybetmeden ve hemen hemen tek hatalı düdük çalmadan maçı bitiren Özkahya’yı kutluyoruz.