Savunma şenlikleri!
Haberin Devamı ›
İlk 45 dakikada tek kelimeyle savunmaların fiyaskosunu izledik. Nobre ve Güiza’nın pozisyon olarak bolluk içinde yüzmesi kadar, Beşiktaş’ın beraberlik golüyle, Fener’in ikinci golünde asist sahiplerinin Rüştü ve Volkan olması, defansların acizliğini yeterince gösteren sebeplerdi. Denizli’nin Holosko ve Tello ile başlamadığını sorgulamak yersiz. Beşiktaş, taktik ve tercih olarak doğrular içindeydi ama, sahada son sözü; futbolcu becerisi ya da beceriksizliği belirlediği için, yapacak bir şey yok. Üstüne üstlük, Cisse’nin tüy dikmesi de işin çabası. Yoksa ilk yarının oyun ve pozisyon hakimi ile iyi oynarken gol yiyeni Beşiktaş’tı.
Maç öncesi yazılımın en iyi uygulayıcısı Ekrem’di Kartal’da. Delgado da biraz silkinmişti. Ama ikinci 45’e 10 kişi başlamak, hevesin çoğunu tüketmişti. Fenerbahçe de ikinci yarıda rölanti iyi seçti. Hatta Alex’le Josico’yu değiştirip, gerçek anlamda bir kişi fazla oynamaya yöneldi Aragones. Denizli ise göstermelik de olsa, son 15 dakikada forvetini, çoğaltarak yeniledi. Fakat ilginçtir ki, Cisse’nin atılmasıyla, ikinci yarıdaki maç, asiti kaçmış gazoza dönmüştü. İki tarafta ilk 45’teki skoru benimsemişti galiba. Zira Fenerbahçe’nin kazanması, herkesin işine yaradı. Beşiktaş savunması tümüyle sezonun en kötü oyununu oynadı.