Arama

Popüler aramalar

Şanslı gecemiz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kimi zaman formsuzluklar, bazen de sakatlıklar işin engelleyici boyutu olsa da, Ulusal Takımımız’ın 11’i bu denli değişken olmamalı. Hadi sistemden vazgeçtik, böylesi bir durum, ne belirli bir oyun modelinin, ne de rakibe karşı uygulanacak günü birlik taktik planların kurulmasına imkan tanır.
Hakan’a şişirilen uzun toplar, gözüken en yaygın hücum biçimimizdi. Şükür’ün yokluğunda Tuncay, Gökdeniz ve Gökhan’dan kurulu çoklu bir forvete aktarmayı denedik aynı uzun menzilli topları... Bu oyuncuların rakibe yaslanarak oynaması ve hemen hemen hiç birinin sırtı dönük oynamayı becerememesi, ilk yarıda pozisyon kazandırmadı bize. Ve sarkaç toplar da uzun boylu Macar savunmasına takıldı. Kanat özellikli forvet çoğunluğundaki hücumcu fazlalığımız, pozisyon üretemiyordu. Bir forvet arkası orta alan oyuncusu ihtiyacı açıktı. Terim’in ikinci yarıda Nihat ile değiştirdiği Emre’yi bu anlayışa yakın oynatması en belirgin artısı oldu ama maçın kırılma noktası İskoç hakemin Zoltan Gera’yı oyundan attığı andı. Doğrusu bu ya, İskoç hakemin en büyük hoşgörüsü, bize belki de Macar kilidini açan tek anahtar oldu. Daha sonra 10 kişi kalan rakibe karşı kullanılan değişiklikler de doğru işledi. Ve bu bölümden sonra üstünlüğümüz belirginleşti, net bir skor da peşinden geldi.
Terim’in Hamit ve Emre’yi denediği orta alandan sonra tekrar Aurelio-Ayhan ikilisiyle çift ön liberolu düzene dönüşü, ders alınmışlığa benziyordu. Terim’e yakışanı da buydu. Bir takım kendine en uygun olan düzeni benimserse, en azından sürprizlerle karşılaşmaz.
Yalnız dün gece şans perilerimiz yanımızda oldu, unutmayalım. Gerek İskoç hakemin ikramı, gerekse grupta alınan diğer skorlar dün akşam bize sunulan özel lütuflardı adeta...