'Rizikolu Dönüş'

Haberin Devamı ›
Gerçekte forvet yapısına göre üstünde taşıması gereken ofansif düzeni de çok öncesinden bu yana, bu şekliyle seyretmeliydi Siyah-Beyazlılar’ın.Üretim vardı... Hem de kenarlardan hiç olmadığı kadar. Geneli İbrahim Üzülmez merkezliydi. Güzelim ortalar, Nobre’nin beceriksizliğine takıldı. Hatta 2007’ye hevesli başladığı gözlenen Delgado da klasının gerisinde bir vuruşla önemli bir sayıyı heba etti.Agresif orta alan mücadelesinde Serdar’ın yanında Koray’ın yer alması, savunma yardımlaşması adına doğru bir yerleşimdi. Delgado’nun sağa çekilmesi de verimsiz gözükmüyordu bu düzende.Sadece Ricardinho’nun katılımcılığındaki eksikler ile Baki’nin pozisyon almasındaki yanlışlar handikap olarak gözleniyordu Kartal’da. İlk yarıda 4 net pozisyon harcandıktan sonra ikinci yarı da Bobo ile Nobre’nin gol olması gereken vuruşlarının sonuçsuzluğu ile başlayınca, atamayana atarlar kuralı daha fazla tahümmül edemedi! Bebbe Ankaragücü’nün ikinci net pozisyonunda golü buldu.Penaltının erken yetişmesi, Siyah-Beyazlılar’da moral motivasyonunu kaybetmesine engel faktör olarak gelişti. Ardından gelen sessizlikten sonra bir de ışıksızlık devreye girdi. Ortalık tekrar aydınlandığında maç da Delgado’nun nefis golüyle başladı. Tigana’nın Burak’ı oyuna almasının doğruluğunu, ona gelen pozisyonların bolluğu belirledi. Ancak genç Burak, neredeyse tüm arkadaşlarının kaçırdığı fırsatlara eşit sayıda fırsat harcayarak, başka bir rekora daha imza attı. Son bölümler Ankaragücü’nün kupadan elenme refleksiyle oluşan baskısı ve Beşiktaş’ın da bu kadar kaçırdıktan sonra geriye yaslanmasıyla sonuçlandı. Kartal, çok açık farkla kazanacağı maçı ancak tek farkla sonuçlandırabildi ama en azından kupada da yarışına ‘devam’ diyerek teselli buldu.