Nobre ve Sivok

Haberin Devamı ›
Aynı savunma modeli ve oyuncularıyla geçen hafta Kayseri’de maçı tek pozisyonla atlattığından olsa gerek Denizli, defans kurgusunda ısrar etmekte sakınca olmadığını netleştirmişti herhalde. Ama görüldüğü gibi bu düzen hiç beklenmedik anda sürprizler de sunabiliyor. Şimdi konsantrasyon eksikliği falan diyecekler, ama yenilen iki gol Beşiktaş savunmasının adam paylaşımındaki yanlışları yüzünden. Eli belinde oyuna başlayan Cisse’nin de, özellikle de ilk golde payı büyük, ama Sivok’un top rakipteyken yakın markaj, top kendi takımında iken ise oyunu kurmak için sürekli orta alana çıkması Beşiktaş defansının balansını bozuyor.
Ancak şunu da kabul etmek gerekirki; 2-0’a rağmen oyundan kopmaması hatta farklı bir skorla oyunu tamamlaması yine de Kartal’ın azmine metiye sunulması gereken bir durum. Özellikle Nobre’ye çok şey borçlu bu takım. Bu ilk değil, böylesi durumlarda zerre kadar savaşma gücünü yitirmeden oyuna asılışı ve bunu takım arkadaşlarına da aşılayışı övgüye layık bir durum.
Sivok ancak orta alana geçtikten sonra fonksiyonel bir oyuncu olduğunu gösterdi. Gökhan Zan, form tutarsa Cisse’nin ciddiyetsizliği de de bundan sonrası için sorun teşkil etmez. Denizli, Ekrem’in üstünde durmalı. Maç eksikliğini giderdikçe daha da faydalı olacaktır.
Kocaeli hep aynısını yapıyor. 3 büyüklere karşı hep iyi başladı, hüsranla ayrıldı. Onlarınki biraz da cahil cesareti. Futbolcular ve teknik direktörlerin maç içindeki sıkıntıları bir yana, en müthiş keyfi stadı dolduranlar ve televizyon başındakiler aldı diyeceğim. Kalite açısından olmasa da, güzel goller ve bol pozisyonlu bir maç izlediler. Takımının kötülerindendi belki Delgado ama attığı gol muhteşemdi ve Kocaelispor’un sırtını da yere getiren vuruş oldu. Nobre’nin hakkını da yemeyelim. Hem golüne, hem de mücadelesine şapka çıkaralım.