Mazeret yok

Haberin Devamı ›
Perşembe günü Gaziantep Belediye ile bir kupa maçı var. Erhan Güven’in başlangıç yapacağı maç o... Schuster, Hilbert’le iyi işleyen kanadı gereksiz bozdu dün gece. İlk yarıda, hatta maçın bütününde Kasımpaşa’nın istediği gibi oynadı Beşiktaş. Son derece temposuz, top rakipte iken oynamasını bilmeyen oyuncu sayısı fazlalığı ile. Üçlü forvet ve onlara uzak mesafeden ara topu atmaya çalışan Guti’ye dayalı ofansif anlayış, Kasımpaşa savunmasını hiç üzmedi. Bitkin oyuncu sayısı fazlaydı. Başta Bobo, Guti maç boyu en etkisiz isimlerdi. Porto maçı 5 gün önce oynandı. Yorgunluk artık mazeret olmaktan çıktı. Ama Beşiktaş fizik olarak çok düşük. Ersan’ın çabukluğu, diriliği vasatın üstündeydi sadece, hamleleri de yerindeydi ama Beşiktaş defansının genel yerleşimi yine tedirgirn edici. Dimitrov ve Yekta gibi oyuncular böylesi yerleşimler için ciddi tehdit. İkinci yarı Quaresma’nın girişiyle Beşiktaş’ın forvete dönük sayısallığı artıyor. Oysa üretken olmayan orta alana bir çözüm lazım. Aurelio’nun çıkışıyla defansif destek de azalıyor. Schuster hemen farkına varıp Tabata’yı oyuna alıyor ancak onun da Guti ve forvet arasındaki köprü görevi yürümüyor. Ligin en çok gol yiyen takımının patronu, 60-65 dakika Beşiktaşı pozisyonsuz bıraktıktan sonra ‘3 puan neden olmasın’ diye yapıyor oyuncu değişikliklerini. Amacına da ulaşıyor. Beşiktaş yine basit bir gol yiyor, bu da Rüştü’ye yakışmıyor. İsmail’in biraz da şansa dayalı golü Beşiktaş’a maçı kazanma zorunluluğunu nihayet hatırlatıyor. İkinci gol de geliyor ama Bülent Yıldırım gerekçesi ciddi olmayan bir kararla iptal ediyor. Ancak Nihat’ın pozisyonunu atlamıyor. Penaltıyı kullanmak da sahanın en yorgun ismine kalıyor. Guti de bu penaltıyı kaçırınca, çok önemli 2 puan kaybında Beşiktaş’a üreteceği hiçbir dış etken mazereti kalmıyor.