MENÜ

Lorant savunması

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Lig üçüncülüğü filan Beşiktaş’ın umrunda değil. Bir tek kupa finali onları enterese edecek, onun dışındaki maçları formalite olarak kabullenmişler. Dün akşamki anlayışları bunu iyiden iyiye ortaya çıkardı. Siyah-Beyazlılar’ın çok adamla kapanan ve dar alanda çabukluk kabiliyeti hayli güçlü olan Sivas savunmasını, benimsediği tarzdaki yavaşlığı ve adres gösterir nitelikteki pas kalitesi ile eksiltmesi mümkün değildi. Aynı Sivas duruşu, Sergen’in kısıtlı manevra kabiliyetini de çok çabuk engelleyici güçteydi. Bir tek Ahmed Hassan’ın çabukluğu iş çıkarabilirdi, o da özellikle ilk yarıda kendi başına oynamayı seçince bu kısıtlı avantajı yok saydı. Koraysız bir savunma girişiminde Tigana tandem deniyordu. Ama süratli hücumculara karşı bu düzenin sağlıklı işlemeyeceği görüldü. Okan girdikten sonra Beşiktaş’ın çabukluk katsayısı nispeten yükseldi ancak işin üretim tarafına yansımadı bu durum. Sivas’ın ikili mücadelelerdeki üstünlüğüne ulaşacak gücü yakalayamadı Siyah-Beyazlılar ve konuk ekibin bu üstün tarafı Beşiktaş’ın rakip cezaalanına girme şansını maç boyu engelledi. Alternatif arayışları içerisinde uzak şutlar vardı. 2-3 pozisyonda Kleberson girdi bu arayışlara. Ancak o da gününde değildi. Son ve en ciddi şans, kalecisiz kaleye karşı Gökhan’ın önüne gelendi. Onu da çıkarmayı başardı Sivas savunması... Lorant’ın ana felsefesi Beşiktaş’ın bu tarzına karşı mükemmel işleyen bir çark olarak seyretti ve bu direniş İnönü’den 3 puanı çıkarmaya yetti.

YORUM YAZ