Arama

Popüler aramalar

Kayıp 2 puana Rıza gösterilmez!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ancak Diyarbakır maçının kayıp 2 puanı, teknik direktör eliyle sonuca ulaşamamış bir durum değil. Beşiktaş’ın 90 dakika içinde sadece iki Brezilyalısı ile kaçan 6-7 net pozisyonu var. Diyarbakır’ın ise 80. dakikadaki golü dışında, tek ciddi atağı yok. Ve Siyah - Beyazlı ekip, bu fırsat fazlalığını yeni kurduğu takımda kendisine ait atak organizasyonu dışında elde etmiş.Kavurucu Ağustos’ta 23 günde 6 maç oynaması, yıpratmış Beşiktaş’ı... Kalpar’ın Diyarbakır’ı ise dipdiri ve Ercan Güven’in saptaması ile İstanbul Sistemi içinde, aman vermiyor.Bakıyoruz ki, Ali Güneş yorulmuş. Geçen maçlarındaki bindirmelerinden uzak. Adem Dursun çıkmış hocasının karşısına, “Ağrılarım var” deyip, izin istemiş. Yerine seçilen Üzülmez’in de bu sistemde (kanatlar ileriye sürüldüğünde 3-4-1-2) ofansif sağlama zorluğu var. Sonuçta kanatlar, Diyarbakır karşısında olaydan muaf... Gömülü savunmalara karşı çizgiye inen kenarlarınız varsa ve ceza alanına iyi servis gelirse, çözümlerden birine sahipsiniz demektir.Bu durumda Rıza Hoca, çaresiz. Varsayalım kulübede Adem Dursun ve Ali Tandoğan olsa idi ve Çalımbay bu oyuncuları ikinci yarıda oyuna sürmeyi düşünmeseydi, bir şekli ile üretim kısıtlılığını teknik direktöre fatura edebilirdik.Youla’nın yokluğunda da Rıza Hoca’nın bir kolu bağlandı. Gördük ki, Ahmet Dursun bütün özverisi ve çalışkanlığına rağmen karşı defansın yerleşimini bozma görevinde yetersiz... Youla’nın hem yatay hem de dikey 25-30 metrelik deparlarının rakip savunmanın göbeğini aralaması ile, Dursun’un 5 metrekare içinde adam eksiltmeye uğraşması, aynı şeyler değil... Dikkat edilirse Ailton ilk üç maçta kalenin merkezine çok yakın bulduğu pozisyonlarda, emek istemeyen goller attı. Diyarbakır karşısında ise fırsatlar onu çaprazda yakaladı. Biraz top sürmesi, biraz dripling yapması ve kenardan daha güçlü vurması gerekiyordu. Fizik olarak hazır olmadığı için o küçük çaptaki emeklerden sonra dahi sayı kaydedecek gücünü saklı tutamadı.Bize sadece Okan’ın dışarı alınması biraz yersiz geldi. Tümer’in girişi ise; Ankara’daki Gençlerbirliği maçından sonra Rıza Hoca’nın belki yüz kez tekrarladığı, “Süper değişiklik yaptık” tezini bu kez ters çıkardı...Rıza Hoca’yı eleştirelim eleştirmesine de, yalnız işin toplamından şu Brezilyalı vuruş ustalarının gününde olmaması ile, Çalımbay’ın alternatiflerinin kısıtlanışını, eksiltip de öyle eleştirelim. 7 tane net gol pozisyonunuz var. Rakibe de tek ciddi fırsatı, o da kombine bir atak olmadığı halde 80. dakikada veriyorsunuz... Sadece Kleberson’un ilk yarıda direkten dönen kafası ile Ailton’un belki de atması gereken en önemli fırsat olan, Ahmed Hassan’ın kafa ile indirdiği top içeri girse, ne Rıza Hoca’nın yetersizliği gündeme gelecekti ne de Diyarbakır’ın maç boyu 8 kişi ile yaptığı savunmanın değeri...Bu arada son paragrafı açı kurtardığı söylenen kaleci Murat’a açalım... Tek hayati kurtarışı 2. yarıda Ailton’un yerden sol köşeye giden topunu kornere çelmesiydi... Geri kalanlar geri pası niteliğindeki şutlarla, kucağına düşen leblebi gibi toplardı...