Kafadar

Haberin Devamı ›
İlk yarıdaki Beşiktaş taktik gereği de olsa tedirgin ediciydi. Oyun şeklinden çok, böylesine önemli bir maç için konsantrasyonlarında bir sorun var gibiydi. Zürih’in bu bölümde karşı kale için istekli olmayışı, Kartal’ı düşeceği olası sıkıntılardan kurtardı.ikinci yarının hemen başı ile değişen durum, Ertuğrul Sağlam’ın devre arası ‘oyunu karşı alana yıkın’ talimatı ile ilintiliydi. Ve kenar ağırlıklı gelmeye başladı Beşiktaş. Serdar Özkan’ın özel katkıları ikinci yarının tümüne damgasını vururken, ilk golün yaratıcılığında da önemli pay üstlendi. Delgado ise bir santrfor özelliğindeki kafa vuruşları ile maçı aldı, götürdü. Açıkçası bizi şaşırtan isimdi. Oynarken kendini üzmez tavrı ile boy gösteren Arjantinli, bu kez kafasını iyi çalıştırdı. Hocası da Antep’teki tartışmayı telafi etme amaçlı, onu bütün tribünlere alkışlattı.
ikinci yarıdaki Beşiktaş oyunun iki yönünü de dengeli oynayabilen bir takım görüntüsü çizdi. Sahanın en iyisi Serdar Özkan’dan sonra,ibrahim Üzülmez’in hakkını da yemeyelim, hem savunmasında geçit vermedi hem de maçın sonucunu perçinleyen golü hazırladı. Tello da aceleciliğinin dışında yararlı işler yaptı. Kaleci Hakan’ın da iki net kurtarışının skora katkısı fazlasıyla oldu. Kısaca Beşiktaş, Ertuğrul Sağlam ile başladığı yolda, Şampiyonlar Ligi’ne kapağı atarak önemli bir prestij kazandı. Sanırım bundan sonra kat edilecek yol da daha moralli yürünecek.