Hakan-Runje

Haberin Devamı ›
Ligde 4 maçta 10 puan da iyi bir performans. Şampiyonlar Ligi’ne girmek için bu yeni oluşumun 4 maçta yenilmeden, 7 gol atıp, tek gol yemesi de küçüksenmeyecek bir başarı.
Baktığımızda, Beşiktaş Ertuğrul Sağlam eliyle farklı değerler üretmiş gibi gözüküyor ve sanıyorum üretecek de. Ancak şu 8 maçlık resmi periyottaki performansı, geçen yılın aynı dönemiyle kıyasladığımızda, buna kısaca, Runje’nin yedikleriyle Hakan Arıkan’ın kurtardıkları arasındaki fark dersek, umarım konuyu fazla hafife almamış oluruz.
Savunma, kişisel 1-2 tercih dışında anlayış ve uygulamada aynı. Yine arkaya kolay adam kaçıyor. Yine bu bölgeden, oyun kurulamıyor.
Ancak yine de hakkını yemeyelim. ‹brahim Toraman da Gökhan Zan da kesicilik ve mücadele açısından, şu an ülkenin en iyileri.
Gelelim, en çok değişimin olduğu izlenimini veren orta alana. Beşiktaş, Cisse, Telo ve özelikle de Serdar Özkan gibi 3 fonksiyonel oyuncusu ile yenilediği orta alanında, hala Ricardinho-Delgado birlikteliğine bağlı bir üretimin dışına çıkamıyorsa, değişen ne!
Kaldı ki, şimdi bir de önemli beklentiler doğrultusunda, Higuain transferi gerçekleşti. Artık Siyah-Beyazlı ekip, sonuçta 4 forvetli bir birikime sahip.
Başlangıç olarak, Ertuğrul Sağlam patronluğunun, ilk etapta hedefe ulaştığını söyleyebiliriz. Ama arkasından da eklemeliyiz. Bu kısa devre arası, başlangıç olarak nitelendirebileceğimiz dönemin, doğru değerlendirilmesinin yanı sıra, artık hamle zamanı. Yeni birikim, yakın gelecekte gerçek anlamda, çift forvetli bir düzeni çağrıştırıyor. Ve bu yeni orta alan ile forvet işbirliğinin organizasyonunu üstlenecek olan ismin Ricardinho olması da zor gözüküyor.
Bu sessizlik daha garip
Medyanın, olağanüstü tepkilerine ekleyecek fazla birşeyimiz yok. Ancak biz, bize göre çok daha garip olan diğer taraftaki sessizliği kurcalayalım.
Federasyonun eşi benzeri olmayan pervasızlıktaki kararı, 28 Ağustos’ta açıklanıyor. Bu yazı yazıldığında 3 Eylül öğleden sonrası... Ve henüz kulüplerimizden resmi tek açıklama yok. Vestel kanadı, futbolun bu kirliliğinde daha fazla yaşamayacağını çok açık deklare etti. Ve dükkanı kapattı. Aziz Yıldırım’ın henüz sesi çıkmasa da onun baştan beri varolan duruşunu biliyoruz. Peki bu tepkisizlik neden? Doğrusu bu ya, başta Galatasaray ve Beşiktaş olmak üzere, Süper Lig’in herhangi bir temsilcisinin, hâlâ susması veya varlığının ne işe yaradığı henüz anlaşılamayan Kulüpler Birliği’nin, dilini yutmuşcasına davranması, bizce Türkiye’yi şoka sokan bu karardan daha vahim. Yoksa benzer bir durum başlarına geldiğinde, tümü, aynı emsali kullanmak için sıraya mı girdi.