Fulya yokuşu!

Haberin Devamı ›
İsmail Ünal gibi, Beşiktaşlılığı’na toz kondurtmayacak bir şahsiyet, Siyah-Beyazlı kulübün geleceğine ışık tutacak bir projeyi, küçük detaylar yüzünden niye engellemeye çalışır ki?Yıldırım Demirören, her fırsatta, Beşiktaş Belediyesi’nce yola taş koymayı medya aracılığı ile şikayet konusu yapadursun, diğer yanda kimse İsmail Ünal direnişinin altında, teknik uygunsuzluk gerekçesine inanmıyor...Beşiktaş’a ait geniş çevrede yaygın kanaat şu: 2000 yılında işbaşı yapan Bilgili Yönetimi’nin tek yumruk dava arkadaşlarının daha sonra kendi aralarında kamplaşması ve şahsi husumetlerin hala tüm hızıyla devam ettiği...Gerçekten de bu şahsi hesaplaşmalar, sözkonusu Beşiktaş’ın menfaatleri öne çıktığında, kinini sürdürür mü, yoksa başka nedenler de mi aramak gerekir?Yıldırım Demirören başkanlığındaki yönetimin icraatları ile bugün darboğaza sürüklendiği gözlenen Beşiktaş’ın mali tablosu, “Bu yönetime daha fazla kaynak aktarılmamalı” tezini, ortak görüş haline getirmiştir...Beşiktaş’ın iki yıldır süregelen transfer politikası, bu yönetimin parayı nasıl kullandığını açıkça ifade etmektedir... “Kulübün el değmemiş yeni kaynakları da Demirören iradesinde çar-çur edilirse, Beşiktaş’ın geleceği daha fazla ipotek altına girer” düşüncesi İsmail Ünal’a, geniş bir Beşiktaşlı kitle tarafından da tavsiye niteliğinde baskı olarak yansımaktadır...Ne belediye planlarına aykırılık ne de bir dönemin dava arkadaşlarının arasındaki şahsi hesaplaşmalar, ruhsatın önündeki gerçek engeldir...Beşiktaş’ın menfaatlerini, yönetim ayrı, yönetim dışındaki her bir grup ayrı yorumlamakta ve korumaya çabalamaktadır... Yönetim dışındaki genel Beşiktaş çevresinin buluştuğu ortak nokta; elden geldiğince şu an kendi içinde bile büyük sıkıntıları olan Demirören Yönetimi’ne, artık sınırsız tasarrufların tanınmaması görüşüdür...