Arama

Popüler aramalar

Dip dalgası

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Beşiktaş’ın 2. yarının başlamasıyla beraber, neredeyse takım halinde kendi kalesine gelecek kadar geriye yaslanması, ilk yarıyı bu kadar üstün geçiren bir ekip için anlamsızdı. Doğrusu bu ya; ilk yarıdaki Beşiktaş, özellikle de sol kanatı kullanarak, mükemmel ataklar geliştirdi. İbrahim Üzülmez, Tello ve zaman zaman da Delgado’nun katıldığı sol kanat organizasyonlarında yakalan fırsatlar, ilk yarıda Siyah-Beyazlılar’ı maçı bitirebilecek skora da ulaştırabilirdi.
Orta alandaki pres, rakibin yüzünü döndürmeyen alan savunması, işe yaramıştı. Gerets, bu esareti üzerinden atabilmek için 3. oyuncu değişikliğini bile neredeyse yarım saat öne almak zorunda kaldı. Rüştü, belki golde hatalıydı ama totaldaki suçlu, golün öyle veya böyle geleceğini hissedip, takımını uyarmayan Sağlam’ındı aslında. Çünkü Beşiktaş, bitkinlikten dolayı geri çekilmemişti. Nitekim, yediği golden sonra gerek doğru oyuncu değişiklikleri, gerekse karşı alana tekrar taşıyabildiği oyunuyla bunu ispatladı. O zaman, bu ilkel anlayışa ne gerek vardı. Neyse ki Nobre’nin savunmayı meşgul ettiği pozisyonda, Bobo’nun kenara gelip de Delgado’dan aldığı nefis pası iyi değerlendirmesi, kara bulutları ortadan kaldırdı.
Ve Beşiktaş, en dipten gelerek grubu alt üst etti. 2. yarının ilk 20 dakikasındaki dağınıklık haricinde İbrahim Üzülmez, Delgado ve Ali Tandoğan görevini en iyi yapan oyuncular olarak öne çıktı. Hakem Cantalejo’nun özellikle de faul düdüklerindeki hassasiyeti Beşiktaş’ın daha çok işine yaradı.