Demirbaş Bobo!

Antalyaspor’un oynadığı da 4-3-3, Beşiktaş’ınki de. Ama gerçek şu ki; ilk bir saatteki uygulamada Antalyaspor orta alanı önündeki üçlüye daha uygun futbolculardan kurulu ve bu düzeni daha iyi götüren ekip. Balili Bobo’dan iki gömlek daha süratli, Ali Zitouni Nihat’tan iki ölçek daha güçlü. Beşiktaş orta alanında ise oyun kurulucuk da, savunma desteği de iki Alman’a emanet. Onlar da esas özellikleriyle savunma ağırlıklı oyuncular.
Haberin Devamı ›
Beşiktaş bu düzeniyle, ne hücuma top aktarabiliyor ne de atak çeşitlemelerine soyunabiliyor. İlk yarıdaki tek organize pozisyon, sağ kanatta olgunlaşıp Nobre’nin uçarak vurduğu kafayla biteni. Kartal’ın başka bir eylemi yok. Hemen hemen her maçın ikinci yarısına değişiklik yapmadan başlamayan Denizli, bu kez memnun ki, aynı 11 sahada. Ama Uğur ile Holosko oyuna girene kadar, Siyah-Beyazlılar ilk yarıyı da aratır durumda. Uğur’un oyunu hareketlendirişi nihayet işe yarıyor. 70 dakika sahada görünmeyen Tello da sanki yanına arkadaş buluyor. Maçın son bölümüne sıkıştırsa da, attığı şık frikik golüyle beraber oyunu keyiflendiren oyuncu olup çıkıyor Şilili. 3 oyuncu değiştiği halde Bobo’nun sahada kalmasını ise maç bittiğinde dahi kimse anlamıyor. Eğer gerçekten St. Etienne konuşulan bedeli teklif etmiş ise son derece iyi derlenmiş bir kaseti yemiş olabilir.
Haberin Devamı ›
Denizli’nin kulübeyi kullanmasının, bu kez zamanlama olarak maçın sonucuna direkt etki ettiğini söylemeliyiz. İlker Meral için söyleceklerimiz ise; neyseki seyircisiz bir maçı yönetmiş olması. Tam 7 tane avantajı keserek belki de bir ilke imza atmıştır.
Antalyaspor, Beşiktaş’ın da kendi kendini sıkıştırdığı oyunda ilk bir saat kafa kafaya mücadele etti. Ama özellikle de Sedat ile Ertuğrul oyundan çıktıktan sonra tempoları düştü ve Beşiktaş’ı en geride karşılamaya çalıştılar, olmadı yenik düştüler.