MENÜ

Bugünden yarına...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ligde alınan kötü sonuçlar işi öyle bir raddeye getirdi ki, bu çoğunluk, bırakın ileriye dönük kişisel beklentileri, geçmiş kariyerlerine lanet okunmasın diye bir mücadeleye soyunmak zorunda hissetti kendini... İşte son 2-3 maçtır Beşiktaş takımından sahaya yansıyan aşırı hırs ve arzu, bu sendromun refleksleri... Bu noktada profesyonel bilinci çok gelişmiş oyuncuların varlığı belki bir şans. Okan, Ahmet Yıldırım, İbrahim Üzülmez gibi ağabey statüsünde olanların gençlere yönelik mesajları örnek olacak cinsten. Özellikle de Okan oynadığı farklı bölgelerin kendisine uygun olup olmadığına dudak bükmeden verilen görev kutsaldır düstru ile takımda savaşan ruhun öncülüğünü üstleniyor. Siyah - Beyazlı ekibin kurguda hala birçok sıkıntısı ve problemi var. Hem de bugünden yarına düzelecek kolay çözümleri olmayan problemler bunlar. Bir kere transferde bugünkü futbolun en önemli bölgeleri, bu yerlerin, karakterine has oyunculardan mahrum bırakıldı. Dolu olan yabancı kontenjanı ise baştan aşağı sorun yumağı. Carew ve Fran yeniler olarak beklentilerin altında. Hadi onlara bu atmosferde zaman tanımak gerek diyelim. Ya eskiler... Vicente Del Bosque’nin yeni sistemi, Ronaldo tarzında bir istikrar abidesini madara etti... Cordoba’nınki sakatlık değil, rahatsızlık... Pancu gibi hem elektrik hem de sıvı yakıtla çalışan bir motor da o veya bu nedenle devre dışı kaldı... Bir tek Ahmed Hassan... O da ittire kaktıra... Genç umutlarda da İbrahim Toraman ile İbrahim Akın’ın ancak büyük takım forması giydiğinde açığa çıkabilecek Türk futbolunun en vahim sorunu, fundemental eksiklerle karşı karşıya kalındı. Göründüğü gibi; Beşiktaş’taki durum zor. Bu geçiş döneminde (En azından Ocak’a kadar) maçların her dakikasında bir topa 3 kişi basacak düzeyde özveri bile kar sayılmalı. Tabii heyecanını ve iştahını kaybetmezse...

YORUM YAZ