MENÜ

Bu sezon da buraya kadar

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Beşiktaş gerçek anlamda bir takım değildi. Ancak Türkiye Ligi’nde iş çıkarabilecek bir kadroya sahipti. Ertuğrul Sağlam-Denizli değişiminde beklenen, bu kadrodan daha iyi bir iş çıkarabileceği beklentisiydi. Ama özellikle de son 4 hafta görüldü ki, Denizli’nin amacı bu değilmiş. Bu takımın mirasını yemekmiş. Evet Beşiktaş, Ertuğrul Sağlam’ın bile gerisine düştü. Bizce şampiyonluk yolunda da artık defteri dürüldü. Sadece bu maça bakıp Zapotocny’nin oyundan çıkarılmasına göre hüküm de verebiliriz, bu oyun yorumu için. Beşiktaş bu kez tüm hücum enstrumanlarını kullanıp sahaya galibiyet için çıkmıştı güya. Bobo tercihi sayesinde Denizli döneminin en kısır hücum verimsizliği baş köşeye oturdu. Denizli’ye sormak lazım, Holosko niye kenarda, daha iyisini bulduğuna inandığın için mi Bobo’yu oynattın. Gayet tabii ki bütün sorun bununla sınırlı değil. Zira Beşiktaş bir bütün olarak son maçta da görüldü ki, şampiyonluğa inanan bir takım değil. Delgado ile Serdar Özkan’ı seyredenler, Beşiktaş’ın şampiyonluk yolunda ne kadar yol katedebileceğini de anlar. Fazla bir değişiklik yok. Ertuğrul Sağlam da aynı beklentiler içindeydi, Denizli de döndü dolaştı, aynı isimler üzerinde medet umar oldu. Fark yaratacak kişi Ekrem örneğinde olduğu gibi, bu takıma dinamizm katacak 2-3 sıradan oyuncu bulmaktı. Zira Beşiktaş kendini çok klas zanneden oyunculardan kurulu, rüya alemindeki futbolcular takımı. Buna Tello da dahil. Birkaç çırpınan oyuncunun varlığı da ancak bu kadar idare edebilirdi. Nobre ve Üzülmez de savaşçı kimliklerini yitirip, sıradanlar safına karıştıktan sonra Beşiktaş, bir sıra takımı oldu çıktı adeta. Artık taraftar için yüksek umutların anlamı yok, bu sezon bizce bu maçla kapandı.

YORUM YAZ