Bu da mı gol değil?

Haberin Devamı ›
Bu maç için belki de en fazla gerekli oyuncusu Tello’dan mahrum olmak, Siyah-Beyazlılar adına bir handikaptı. Serdar Özkan Fenerbahçe’nin sağ kanat etkinliğine karşı, İbrahim Üzülmez’e destek için gerekli görülünce Beşiktaş’ın orta alanda kendi oyununu kurma adına zorlukları oluştu. Hemen maçın başında gelen gol güçlü rakibi karşısında kuşkusuz ele geçen en önemli avantajdı. Ama Gökhan’ın ilk yarının ikinci bölümlerinden itibaren yaptığı önemli hücum çıkışları, Beşiktaş defansının yerleşimini yerle bir etti. Bu türde gelişen iki güzel atağı sonuca götüremeyen ise en klas ayak Alex’ti. Beşiktaş zaman zaman pozisyon da bulmadı değil, ama hep yaptığı ilk golün bir benzerini aradı. Bobo-Delgado ikilisinden ikinci bir inceliğe izin çıkmadı. Burak, Gökhan karşısında geçit bulamadı, hücum da top da tutamadı. Serdar Özkan-Koray ve Cisse’nin fiziksel yetersizlikleri ya da yorgun bedenleri orta alanda hücuma katılımları cılız bıraktı. Zaten oyunun ikinci yarısında ortaya çıkan fark, Fenerbahçe’nin fizik kalitesinin ağırlığıydı. Gerçi Hakan hatalı bir gol yedi, buna karşılık Bobo çok kritik bir gol kaçırdı belki ama Beşiktaş kazanacak kadar iyi oynamadı. Belki geldiğinden bu yana en iyi maçını oynayan Delgado’ya aynı güçte bir iki kişi daha eşlik edebilseydi olabilirdi. Son bölümlerde Fenerbahçe’nin savunmasındaki gayriciddiliği Beşiktaş’a, Batuhan’la net bir gol şansı sonra da Higuain’le attığı bir gol de kazandırdı. Ama İsmet Arzuman’ın garip kararı buna engel oldu. Sonuçta Kartal’ın puanları hakemler tarafından kıyılmaya devam ediyor.