Bana yediğin golü söyle...

Haberin Devamı ›
Cordoba’ya özgü ikramlarla başladı Siyah-Beyazlılar dün geceki maça. Onu, karşı kalede İbrahim Akın’ın kaçırdıkları izledi. Bu kadar misafirperverlik de fazla demeye kalmadan, Tümer’in Lazarov’a asisti ile Beşiktaş’ın dün akşamki saha içi temsili de son buldu. Topu topu 10 dakikada olup, bitmişti herşey. Tümer ceza sahası çizgisinin yanında frikiğe hazırlanırken, ceza alanında 16 futbolcu vardı. Tümer, Ailton’a çıkarayım derken, Lazarov kaptı. Ve frikikte Hasagiç’in önündeki ilk adam Erman da başladı depara... 80 metreyi 3’e 1 geldiler ve de Erman’la öne geçtiler. Sahip olduğu takım hüviyetini özet olarak sunma açısından Beşiktaş’ın yediği bu gol herşeyi anlatıyordu aslında... Bundan sonra da sahada Beşiktaş diye bir takım kalmadı. Ve 90 dakikanın sonunda dün geceki oyuna paralel seyretmeyen tek sonuç da skorboardda yazan tek farktı... Gaziantep, ürkmese, diri futbolunu ve 20.dakikada ruhunu teslim etmiş Beşiktaş’ı çok farklı yenebilirdi. Lazarov’un bireyselliği ve hücumda takım olarak işi biraz hafife almaları maça yansıyacak gerçek sonucu da ortadan kaldırdı. Tigana’nın hiçbir umut ışığı saçmayan tercihlerindeki ısrarını anladık da, oyun içinde olağanüstü bireysel davranan İbrahim Akın, Ahmed Hassan, Ali Tandoğan ve İbrahim Üzülmez’e neden en ufak bir müdahalesinin olmadığını da şaşırarak izledik. Frikiği Lazarov’a teslim ettikten sonra adeta kanı çekilen Tümer’in de niye bu kadar sahada kaldığına anlam veremedik. Belki bu anlattıklarımız Beşiktaş’ın içinde bulunduğu atmosferde pek de ipe sapa gelmez detaylar. Çünkü bu takımın içi boş ve battığı enkazdan da nasıl çıkacağı hayli merak konusu...