Arama

Popüler aramalar

Utanç gecesi!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı


En acısı; tanıklık ederken de yerin dibine giriverdim. Ne Beşiktaş’a, ne Beşiktaş edebine, ne de futbol ve de insanlık etiğine yakıştı...
Oysa, Beşiktaş ‘temkinli’ başladığı oyunun hakimiyetini eşitlik golünü yediği dakika kadar ayaklarında tutmuştu. Gökhan Töre’nin çıkardığı topu kale içine gönderen Serdar Kurtuluş’un ortasına kafa vuran Hugo Almeida takımını öne geçirmiş ve arkadaşlarına özgüven aşısı yapmıştı. Bu da epey bir süre işe yaramıştı! Siyah-Beyazlılar, ilk bölümde orta alanda öylesine üstün oynamışlardı ki, Galatasaray zaman zaman oyun kurmakta güçlük çekmişti. Karşılaşmanın kaderi, golün ortasını yapan Serdar Kurtuluş’un çizgide topu oyuna Engin Baytar’ın yerine dahil olan Bruma’ya kaptırmasıyla değişivermişti. Drogba, Bruma’nın ortasında durumu eşitleyivermişti. Ardından da sahanın gezineni Burak Yılmaz’ın pasıyla takımını öne geçirmeyi başarmıştı. Beşiktaş’ta ise art arda gelen değişimler işe yaramamıştı.
Gecenin karanlığında ortaya çıkan gerçek ise Beşiktaş’ın sahadaki geleceğinin, skor tabelasının Siyah-Beyazlılar adına zenginliğinin veya fakirliğinin tamamıyla Manuel Fernandes’e endeksli olduğuydu.
..Ve uzatma dakikalarında Felipe Melo’nun gördüğü kırmız kart sonrası yeşil zemin üzerinde ne futbol, ne de futbolcu kalıverdi. Tribünden sahaya atlayan ‘holiganlar’ Beşiktaş’a verdikleri zararı sanırım 1-2 gün içinde anlayacaklar ama iş, işten fazlasıyla geçmiş olacak. Fırat Aydınus’un Slaven Bilic’i oyundan atması kafi gelmez! Federasyonun atacağı adım hepsinden önemli. Kendini bilmezler, ne yaptığınızın farkında mısınız? Beşiktaş’a verdiğiniz zararın bilincinde misiniz? Sahaya atlayanlar bu utanç sizin...