Arama

Popüler aramalar

Hata Tayfur Havutçu'nun...

Haberin Devamı

Gençlerbirliği’nin hücum gücü, özellikle de kontratakları göz ardı edilecek nitelikte değildi. Buna bir de oturmuş orta alan ile savunmayı eklersek, Başkent ekibi Beşiktaş için ‘sıradan’ rakip statüsünden çıkıveriyordu. Dikkat çekeni; Beşiktaş’ın ilk bölümde unutulan baskılı ve istem dolu futbolunu sergilemesi oldu tabii ki. Ernst ile Necip arasındaki uyumu, önlerindeki Fernandes pekiştiriverdi ilk yarıda. Zaten ne olduysa ikinci yarıda oldu! İbrahim’in aradaki farkı ikiye çıkaran golü rahat nefes almayı sağlamalıydı ancak onlar ‘oksijen çadırına’ girmeyi tercih ettiler! Jedinak’ın serbest atıştan kaydettiği sayıya kim ne diyebilir? Kusursuz vuruş ve gol ve de alkış... Sonraki dakikalar öncelikle Tayfur Havutçu adına yanlışlar ile doluydu. Havutçu, Schuster’in hatalarından ders almamış, fazlaca belirgin! Hangi oyuncuyu yedek kulübesine çekerseniz çekin Aurelio’yu sahaya sürmek salt Beşiktaş’a değil, Türk futboluna ihanettir. Yitirilenlerin sayısı belli! Beşiktaş, Aurelio ile hangi maçı kazandı? Aynıca Fernandes’i alıp yerine Bobo’yu oyuna sürmenin mantığını da anlamış değilim. Evinde oynadığın ve de iki farkla öne geçtiğin maçta eşitliği kurtarmak için çırpınıyorsan gariplik var demektir! Beşiktaş’a akıl sır ermiyor; ya ilk yarıda oynamayıp ikinci 45’te üstünlük kuruyorlar ya da dün geceki gibi ilk yarıda oynayıp ikinci yarıda çuvallıyorlar. Kurgu; Beşiktaş üzerine ama bir de konuk Gençlerbirliği var, hem de alkışı fazlası ile hak eden Gençler... İki farkı kapadılar, eşitliği sağladılar, galibiyet için çabaladılar...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Biliç ile Serdar!‘’

16 Nisan 2011, Cumartesi 12:00
YAZININ DEVAMI