Gez-toz her gece!
Haberin Devamı ›
Ancak biz karşılaşmanın başına gidelim, ev sahibi ekibin Nduka ile ‘fırtına ’ benzeri estiği dakikalara... Ersan Gülüm, Nduka’nın boş kaleye gönderdiği topun filelerle buluşmasını ‘bilinçli’ engellemedi elbette, koşarken top ayağına çarptı ama Mersin’i olası golden eden isim oluverdi bir anda. İbrahim Toraman, Ersan Gülüm ve Gökhan Süzen’den oluşan savunma bloğu ‘en kötüler’ sıralamasında kaçıncı basamağın sahibi olur tartışılır ancak Beşiktaş adına bundan daha kötüsü olmaz gibi geliyor. İlk bölümün ortasında oyunun hakimiyetini, konuk Beşiktaş ele alıverdi. Hugo Almeida’nın beklenmedik sakatlığı, bence Samet Aybaba’nın yanlış seçimini doğruya çevirdi! Almeida oyundan çıkınca Niang, sağ kanat yerine alıştığı kulvarda koşturdu ve topu rakip alana taşıyıp Fernandes’in golü atmasını sağladı. Beşiktaş bu; atar ve yer! Cluio’nun serbest atışında Mert Nobre kafa vuruşu ile skoru eşitledi, ilk bölümde sona erdi. Fernandes’in kullandığı köşe atışında Mert Nobre, ters kafa vuruşu ile takımını geriye, Beşiktaş’ı ileriye taşıdı. Doğaldır, futbolcunun kendi kalesine istem dışı sayı kaydetmesi. Yadırgadığım ise Nobre ile birlikte yükselen ancak topa dokunamayan Beşiktaş kaptanı İbrahim Toraman’ın golü kendisi kaydetmiş edası ile sevinmesiydi. Futbolcu öne geçince sevinecek ancak kimseye yanıltmaya kalkmayacak. Unutmamak gerekli nerede ise yaşamımızın her anı, ‘hd’ kalitesinde gözlem altında! Oğuzhan’ın Necip’in yerine alınması, sakatlanan Niang’ın da yerini Escude’ye bırakması, Siyah-Beyazlı ekibin oyun planını alt üst etse de Fernandes dengeledi, gideni de geleni de. Son dakikalarda Beşiktaş öylesine bol sayıda pozisyondan yararlanamadı ki, say say bitmez. Beşiktaş vasat futbolun getirisi üç puanla yarıştan kopmadı. Mersin içinse ‘veda’ turları başladı.