Beşiktaş ve paradoks!

Sıkıldım, daraldım Beşiktaş’ın futbolcularını da, oyununu da yermekten, bilindikleri yinelemekten.. İstedim ki, en azından bu kez kimsecikleri yerden yere vurmayayım! Ne var ki, bırakın beni bir yana tribünde ‘Beşiktaş Aşkıyla’ donanların istemini, tam seksen dokuz dakika ısrarla görmezden geldiler. Cezalı Hutchinson Atiba yerine oynayan Jermaine Jones’u eleştirmeyeyim, sakat Hugo Almeida’nın yokluğunda ilk kez kendisine takımda direkt yer bulan Ömer Şişmanoğlu’nun futboluna dil uzatmayayım, Olcay Şahan’ı ise yerden yere vurmayayım! ‘Beşiktaş harika oynadı ’ yalanının ardına sığınıp, ‘fanatik’ yandaş grubunu mu mutlu edeyim? Ancak o zaman da spor yazarı kimliğimden sıyrılıp, elimde bayrakla tribüne çıkmam gerekli! Hugo Almeida ‘iri’ fiziği nedeni ile kanatlardan gelen ortalarla buluşur ise ‘iş’ yapar, ancak Ömer Şişmanoğlu oynarsa ortadan gelecek toplarla da golü bulabilir dedik, yanıldık. Jermaine Jones’un deneyimi Beşiktaş’a değer katar dedik, çuvalladık. Oğuzhan Özyakup varken Manuel Fernandes’e gereksinimi yok Beşiktaş’ın dedik, şiştik!
Haberin Devamı ›
Ömer Şişmanoğlu böylesine şansı nasıl ayaklarınla tepersin? Ununu elemiş eleğini duvara asmış Jarmaine Jones, Beşiktaş’a ne zaman bir de ne verebilirsin? Olcay Şahan oynadığın futbolu kendin beğeniyor musun? Sorular uzar gider ancak Oğuzhan Özyakup’u yine de ayrı tutmalı! Çabaladı ancak deneyim yetersizliği ve de arkadaşlarının uyumsuzluğu nedeni ile bocaladı, Eskişehirspor karşısında. Dondurucu gecede Ömer’in yerini alan Mustafa Pektemek ile Jones’un yerine oyuna dahil olan Filip Holosko da çare olamadı uzunca süre Beşiktaş’ın golsüzlüğüne. Slaven Biliç, Olcay Şahan’dan nasıl oldu da vazgeçip Kerim Frei Koyunlu ile devam kararı aldı çözemedim! Zaten karşılaşmanın kaderi de bu değişiklik sonrası dönüverdi. Beşiktaş’ın ‘dinamosu’ Gökhan Töre’nin serbest vuruşunda topla buluşan Ersan Adem Gülüm normal sürenin bitimine bir dakika kala golü bulup ‘oh’ dedirtebildi. Ersan’ın golü kimseleri yanıltmasın! Beşiktaşlı futbolcular istekli oynadılar elbette, kimi zaman da gole çok yakın, ancak sahada takım kimliğinden ayrık ve ‘organize’ olmaktan öte şekilde! Bu nedenle Ersan Adem Gülüm’ün üç puanı getiren vuruşu, Beşiktaş adına suni teneffüsten ibarettir. Rahat nefes alabilen yoktu ortada, dün gece! Ne golü atması gereken elemanlar attı, ne orta alanda topu ayağında tutması gerekenler tutabildi, ne de takım gibi oynayabildiler. Ancak bir golle üç puanı öyle ya da böyle aldılar. Bu nedenle de şapka çıkarmalı Beşiktaş'a özellikle de Ersan Adem Gülüm’e..