Zafere kaçış!

Haberin Devamı ›
Orijinal adı, Escape to Victory... Türkçesi Zafere Kaçış... John Huston’ın yönettiği; Sylvester Stallone, Michael Caine gibi Hollywood yıldızlarının yanı sıra Pele gibi bir
futbol efsanesinin oynadığı unutulmaz film... 2. Dünya Savaşı’nda esir düşen bir grup müttefik asker, Nazi subaylarının propaganda amacıyla düzenlediği maçta Alman Milli Takımı ile karşı karşıya gelir. Müttefiklerin hedefi, devre arasında firar etmektir. Fakat imkânları olmasına karşın kaçmaz, ikinci yarıya çıkarlar ve muhteşem bir mücadele
ortaya koyarlar. Oynanan futboldur, verilen mesaj ise bambaşka..
Fenerbahçe-Konyaspor maçında Kadıköy’deydim. Gördüklerim, her nedense bu filmi anımsattı bana! Sahada iki takım futbolcuları mücadele ediyor, saha kenarında sivil polisler zabıt tutuyordu. Tribünlerde de karşı tribünü sürekli takip eden, bağıranı çağıranı, ağlayanı güleni, protesto edeni etmeyeni, öpüşeni koklaşanı en net ayrıntılarla görüntüleyen siviller vardı.
Tribündeki şiddeti, küfrü bitirmek; hooliganları spor sahalarından uzaklaştırmak; statları-salonları bayanların ve çocukların rahatlıkla girebileceği hale getirmek ise
amaç...
Hakikaten bunlarsa eğer, devam etsin bu uygulama...
Çünkü rakip takım taraftarlarının yanyana maç izlediği günlerden; bir maçın ardından, maç oynanan stattan kilometrelerce uzaklarda, sadece üzerinde rakip takım
forması var diye öldürülen çocuklara ağladığımız günlere geldik. Ölen 19, öldüren 20 yaşındaydı. Şimdi biri toprağın altında, diğeri demir parmaklıkların arkasında...
Fakat ‘cadı avı’na dönecekse bu uygulama, bitirin hemen...
Protesto ile küfürü aynı kefeye koyacaksanız... Tribündeki insanların karşısına geçip ‘tacizkâr’ ifadelerle bakıp huylandıracaksanız... Bu uygulamayı sadece bazı gruplar ve bazı isimler üzerinde yapacaksanız... Hemen bitirin lütfen.
TFF kanunu değiştirdi, küfürde süre sınırını kaldırdı. Elbette olmasın küfür, bunu biz de isteriz. Ancak küfrün skalası ne olacak? Gazetede bir arkadaşım muazzam
bir soru sordu mesela: “Terör örgütüne küfreden, hapse mi girecek?”
50 bin kişilik statta 3-5 kişi 1-2 saniye küfreder ve polisler bunu rapor ederse, kapatılacak mı o stat ya da? Bu durumda hangi takım, kaç maçını kendi sahasında oynayabilir ki!
Bir soru daha: Süper Lig’de 9 maç oynandı. Kaçında bu uygulama yapıldı?
Umarım Emniyet Genel Müdürlüğü bu konularda bir açıklama yapar? Gelinen nokta budur işte! Sahada oynanan şeyin adı futbol, çizgilerin dışında yaşananlar ise
bunlar!
Sahi; Türkiye Futbol Federasyonu ne iş yapar?