Arama

Popüler aramalar

İki provakatör

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Dördüncü dakikada bitebilirdi maç. Van Persie bir adım geriden çıksa, ağrısız-sızısız bir 86 dakika oynayacaktı Fenerbahçe. Olmadı...

Sonrası 40 dakikalık zulüm. Kadıköy’deki ilk 45’ten kötü bir ilk yarı çıkardı Fenerbahçe. Kanatları felç oldu; Caner’i delik deşik ettiler, Şener’i perişan. En güçlü olduğu kanatlarını kaybeden Fenerbahçe, en sağlam yerinden, göbeğinden vuruldu. Ahmed Hassan’ın attığı gol, ligimizin en iyi savunma yapan takımının, Antalyaspor maçından sonraki en büyük acze düştüğü andı. Ve işin ilginç tarafı, bu büyük hataya imza atan Kjaer-Alves ikilisi, ilk yarıda temsilcimiz adına en aklı başında olan futbolculardı.

Bir stoperden ötesi...

Fakat futbol böyle bir şey işte. En iyilerin en büyük hatayı yaptığı ilk devrede, sadece Fenerbahçe’nin değil, sahanın en etkisiz ismi Alper, uzatmada umutları yeşertti.

Ve bu devrede bir şey daha net görüldü ki; Şener çok iyi bir bek olsa da, Gökhan Gönül bu takımın kalbi...

Ve yine hakkını vermeliyiz ki; hakemin plakasını aldığı Souza’ya atılmaması için yumruk gösteren Kjaer, bir stoperden ötesi...

Hakem faciası

İkinci yarıda kelimenin tam anlamıyla bir hakem faciası yaşandı. İlk yarıda Souza’ya hatalı sarı gösterip devamında Pereira’yı tribüne yollayarak Fenerbahçe’yi sahada patronsuz bırakan Hırvat, ikinci yarının ortalarında uydurduğu penaltı ile Braga’yı maça döndürürken, Topal’ı da atarak hem ekibimizin kalbini söktü hem de turu alıp Portekizliler’e verdi.

Fenerbahçe çok iyi oynamadı belki ama bu şekilde elenmeyi de hak etmedi. UEFA, bu yönetimi nasıl yorumlar bilemem, ama benim bir daha Türk hakemleri asla eleştirmeyeceğim kesin.
Son sözüm de kısa süre önce Türkiye’de oynayan Josue’ye. Bu ülkenin ekmeğini yedi, dün ise sahadaki en büyük provakatördü. Onu yollayan Bursaspor yönetimini tebrik ederim.