Fenerbahçe aynı!

Haberin Devamı ›
Geçtiğimiz sezon 22. hafta puan cetveli...
Fenerbahçe, Lider...
22 maçta 15 galibiyet, 3 beraberlik, 4 mağlubiyet almış.
49 gol atmış, 26 yemiş; 48 puan toplamış.
Galatasaray, 2. sırada...
22 maçta 12 galibiyet, 8 beraberlik, 2 mağlubiyet almış.
40 gol atmış, 19 gol yemiş; 44 puan toplamış.
Beşiktaş, 3. sırada...
22 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyet almış.
39 gol atmış, 22 yemiş; 42 puan toplamış.
Geçelim bu sezon 22. hafta oluşan puan cetveline...
Galatasaray, Lider...
22 maçta 16 galibiyet, 3 beraberlik, 3 mağlubiyet almış.
41 gol atmış, 25 yemiş; 51 puan toplamış.
Beşiktaş, 2. sırada...
22 maçta 15 galibiyet, 3 beraberlik, 4 mağlubiyet almış.
36 gol atmış, 22 yemiş; 48 puan toplamış.
Fenerbahçe, 3. sırada...
22 maçta 14 galibiyet, 5 beraberlik, 3 yenilgi almış.
37 gol atmış, 17 yemiş; 47 puan toplamış.
Kimin artıları fazla, kimin eksileri artmış...
Bakalım!
Fenerbahçe...
1 maç az kazanmış, 2 maç fazladan berabere kalmış, 1 maç az kaybetmiş!
12 gol az atmış, 9 gol az yemiş; sadece 1 puan eksiği var!
Galatasaray...
4 maç fazla kazanmış, 5 maç az beraberlik almış, 1 maç fazla kaybetmiş!
1 gol fazla atmış, 6 gol fazla yemiş, 7 puan fazlası var!
Beşiktaş...
3 maç fazla kazanmış, 3 maç az berabere kalmış, aynı sayıda yenilgi almış.
3 gol az atmış, aynı sayıda gol yemiş, 6 puan fazlası var.
Şimdi tüm spor kamuoyu; “Fenerbahçe ne kadar kötü”, “Nerede Ersun Yanal’ın takımı” falan diyor; ama rakamlar ortada işte...
Geçtiğimiz sezona oranla, sadece 1 puan geride Fenerbahçe...
Fenerbahçe’nin performansı değil; Galatasaray ile Beşiktaş’ın performansı değişen aslında...
Şu anki Lider olan Galatasaray 7, İkinci olan Beşiktaş 6 puan fazla toplamış...
Bu durumu; ‘önde giden’ değil, ‘geride kalan’ üzerinden yorumlamamızın nedeni; toplum olarak ‘negatif’likten besleniyor olmamız...
Hayatımızın her alanında böyle değil mi zaten!
Dünya Üçüncüsü olduk; “Hiç Avrupa takımı elemedik ki” dedik.
UEFA Kupası’nı kazandık; “Ama Arsenal finalde 20 yapardı, olmadı” dedik.
Olimpiyat Şampiyonu olduk; “Kız kesin doping yaptı” dedik.
Adam gece gündüz çalışır, zengin olur; “Kesin gömü buldu” deriz.
Güzel kız, çirkin erkekle evlenir; “Para nelere kadir” deriz.
“Sneijder iyi futbolcu” der, “Ama”yı ekler; “Canı isterse...” diyerek noktayı koyarız. Nereden biliyoruz ki canının neyi isteyip neyi istemediğini!
“Kuyt süper adam” der, “Ama”yı ekler; “Keşke genç olsa” diye bitiririz. Adamdan “sahada golünü at, sonra gel bizim evi temizle” beklentisi içindeyiz sanki!
Hep böyledir ve “Ama”yı bu kadar çok kullanmamızın nedeni de budur aslında...
Hayata, nasıl baktığımızla ilişkilidir bu bakış açısı...
Ve “Ama” denilen kelime, kendinden gelen her şeyi sıfırlamak içindir aslında...
Yazıyı bitirirken, küçük bir beyin jimnastiği yapalım hep beraber!
Sıfırdan büyük ‘sonsuz kadar’ rakam vardır.
Sıfırdan küçük ‘sonsuz kadar’ rakam olduğu gibi...
Şimdi bir kez daha ‘Sıfır’ı düşünün lütfen!
Halâ hiç bir şey ifade etmiyor mu!
https://twitter.com/zaferbuyukavci