Yeniden doğmak!

Haberin Devamı ›
Erciyes’in nerelerden, nerelere geldiğini anlamak için şöyle bir devre arasına uzanalım isterseniz. Aslında şu bir gerçek ki, hepimizin ve birçok Kayserili’nin ortak fikri Erciyesspor’un ligde kalma şansının mucizelere bağlı olduğu yönündeydi. Ama Erciyes, çok iyi bir performans yakalayıp, bu mucizeyi gerçekleştirme noktasına geldi. Tabii henüz lig bitmedi. Önlerinde önemli rakiplerle, çok önemli maçları olacak. Ama önemli olan, en alt sıradan kurtulup düşme hattında ligde kalma ümidi en fazla olan takım durumuna gelmekti.Antalya’da yaşananlarAntalya’daki devre arası kampında Erciyesspor diye bir takım yoktu! Herkes Belek ve Lara bölgelerinde çalışırken, onlar Kemer’de Lorant yönetiminde kamp yaptılar. Bir hazırlık maçı dahi yapmadan, gözlerden uzak ümitsiz bir vakaydılar. Bu arada yönetim kongreye gitti ve yeni yönetim geldi. Bu arada Lorant operasyonu da gerçekleşti. Hem de tam lig başlamak üzereyken. Bülent Korkmaz, bu takımı ikinci yarıya hazırlayan teknik direktör olmamasına rağmen hiç bir mazerete sığınmadan sadece işini yaptı. Futbolculuğundaki o agresif tavrının aksine, saha kenarında sakin ve özgüvenle maçlar çıkarttı.Transferler işe yaradıAma şu bir gerçek ki, ara transferde gelenler-gidenler dengesi de önemliydi. Kaleci Fadhel ve Bouazizi gibi ilk yarının en başarısız iki ismiyle yollar ayrıldı. Ankaragücü’nden Orkun, performansıyla A Milli Takım’a kadar yükseldi. Savunma Kürşat ve Ali Turan gibi iki önemli isimle takviye edildi. Kürşat’ı biliyoruz... Ancak uzun süre çok önemli sakatlıklar yaşayan Ali Turan’ı gözden çıkaran Kayserispor’un, bence şimdilerde böyle bir oyuncuya çok ihtiyacı var. Ve o Ali Turan, eski günlerine çok çabuk döndü. Futbol stili Bülent Korkmaz’a çok benzeyen Ali Turan ile savunması taş gibi olan Erciyesspor’da Gökhan Kök, İlkem ve Ergün Teber formlarıyla tavan yaptılar.Terim’in Cim Bom modeliOrta alanı tam bir dinamo gibi yapan Bülent Korkmaz; Mustafa Sarp, Emre Toraman ve Mehmet Eren ile sanki Fatih Terim’le UEFA Kupası’nı alan Galatasaray’ın modelini oluşturdu. Belki size abartılı gelir ama, gerçekten Bülent Korkmaz kalite olarak olmasa da, mantalite açısından bu modeli uyguluyor. Erciyesspor’un maçlarını yakından izleyen birisi olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim. İleride Cenk ve Lazarov gibi iki önemli silahı unutanlar, Erciyes maçlarında onları hatırladılar. Jaloviç ve Sergei Die her zaman hazır bekledi. Timuçin’in gözden düşmüşken, yeniden takımın ağabeyi olarak yuvaya dönmesi çok olumlu oldu.Saman alevi değilmişİlk başlarda saman alevi gibi görünen başarı, şimdilerde herkesin takdirle izlediği bir serüvene dönüştü. Tabii ki, herşey bitmiş değil. Belki Erciyes küme düşebilir, ama şu kelime çok önemli ‘belki’. Halbuki ligin ikinci yarısı başlarken, bu kelimeyi kullanana gülüyorduk. Artık daha da iddialı konuşulabiliyor.UEFA’ya gidebilirlerArtık Avrupa Kupaları bile çok uzakta değil. Baksanıza, Trabzonspor’u Fortis Türkiye Kupası yarı finalinin ilk ayağında deplasmanda 1-0 yenen Erciyes, finale çok yaklaştı. Finalist olduğu zaman da UEFA Kupası’na gitmeyi garantileyecek Kayseri ekibi... Hem de İkinci Lig’e düşse bile, ülkemizi Avrupa’da temsil edecek. Nereden, nereye dememizin sebebi bu. Kayserispor’u UEFA umudunu taşırken, bir başka Kayseri ekibi başka bir kulvardan bu hedefe daha çabuk yaklaştı. Bakalım gelecek haftalar Erciyesspor’u nerelere getirecek? Bekleyelim, görelim.