MENÜ

İşler yolunda

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Hadi Arnavutluk maçını anladık... Karşılaşma öncesi teknik direktörümüz sistemli bir kampanyayla adeta linç edilmişti. Bunun sonucunda da çok sağlıklı kararlar alması beklenemezdi. Fakat iyi oynamadığımız maçta Arnavutluk’u ancak erken bulduğumuz iki golle aşabilmiştik. Hedefimiz, Gürcistan’dan da kayıpsız dönmekti. Ancak Tiflis’te herşey lehimize olmasına rağmen anlamsız bir şekilde yediğimiz basit gollerle kolayı zor yaptık. Hoş, Gürcistan’a haksızlık yapmayalım, attıklarımız yediklerimizden farklı değildi! Türkiye’de kulüp takımlarında hücum futbolunu zevkle izlettiren Yanal’ın, Milli Takım’da bir şablon oluşturamamasına şaşırıyorum. Sadece rakip savunmaya yapılan presle ve bunun sonucu oluşan hatalarla golü bulmak yeterli değildi. Herşeye rağmen bu taktik ilk 45 dakikada 3 gol getirdi. Ama savunmamızdaki adam paylaşımı, futbolda çok geri ülkeleri anımsatıyordu ve bu da kalemizde 2 gol görmemize neden oldu. Aslında Yanal, Arnavutluk ile Gürcistan’ı haklı olarak aynı kategoride değerlendirdi. Kadrodaki tek değişim Serkan’ın yerine Gökdeniz’in oynamasıydı. Ama bu tek kişilik değişiklik bence önemliydi. Çünkü Gökdeniz’in sahada olması, ilk yarıya iki gol sığdıran Fatih Tekke için büyük bir itici güçtü. İkinci 45 dakikaya Yıldıray’ın yerine Hüseyin’i alarak başladık. Yerinde bir değişiklikti. Hem orta alanı, hem savunmayı rahatlatan Hüseyin sayesinde Emre bol bol hızlı hücumlar geliştirdi. İkinci yarıya baktığımızda ise ilk yarıdaki hatalarından arınmış bir Milli Takım izledik. Zaten 5-2’lik skor da bunun kanıtıydı. Attık ama yemedik! Şimdilik eleştirilerimizi noktalayalım ve bize beş günde 2 galibiyet tattıran Millilerimiz’i kutlayalım.

YORUM YAZ