Siyah-Beyazlılar Yusuf'a uydu!

Devre arasındaki Antalya kampında, kondisyoner Stefano’ya “Fiziksel açıdan en gerideki oyuncu kim” diye soruldu. Stefano tereddütsüz, “Yusuf” yanıtını verdi ve ekledi: Burada üç yol var. Ya Yusuf takıma uyacak, ya ayrı program yapacağız veya takım Yusuf’a uyacak... Denizli gülerek Yusuf’un da toplantıya çağrılmasını istedi. Tecrübeli oyuncuya olay anlatıldı ve teknik heyet, “Takım sana uyacak. Ona göre tempo kazan” denildi. Sakat olduğu için çalışmalara geç başlayan Yusuf’u bu davranış ateşledi.
Haberin Devamı ›
Herkes doğuştan Kartal!
Daha önce Fenerbahçe’de şampiyonluk yaşayan Yusuf Şimşek, doğuştan Beşiktaşlı olduğunu ve bunu fotoğraflar ile kanıtlayacağını söyledi. Bunun üzerine bütün gazeteciler, Yusuf’un resimlerini ele geçirmek için inanılmaz yollar denedi. Ancak fotoğraflar kulübün dergisinde yayınlandı. İbrahim Üzülmez de resimleri gördüğünde, “Kardeş resimler zaten siyah-beyaz baskı. Belki de üstünde başka renkler var, ayrıca Beşiktaş formasına falan da benzemiyor! Buna göre her eski resmini getireni doğuştan Beşiktaşlı kabul etmemiz gerekir!” diyerek espri yaptı. Takım arkadaşları gülme krizine girdi.
Haberin Devamı ›
Üç özel karşılaşma
Şampiyonluğa giden yolda, teknik ekibin üstünde durduğu ve ‘olmazsa olmaz’ diye defalarca kazanılmasını istediği üç maç vardı: Gaziantep, Eskişehir ve Ankaragücü maçları... Kenar yönetim özellikle bu üç maç için oyuncuları uyardı. Ama bunların da içinde en öne çıkanı Eskişehirspor maçıydı. Denizli, “Özellikle bizi çok iyi tanıyan bir hocaları var. Kendi sahalarında büyük takımlara karşı çok iyi oynuyorlar. Seyircileri inanılmaz destek oluyor. Eğer buradan galibiyetle dönemezsek, şampiyonluğu da bırakmış oluruz. Geriye telafi edeceğimiz maç kalmıyor” diye takımını motive etti. Oysa Kartal, bütün beklentilerin aksine en kolay da bu üç maçı kazandı. Hem de farklı skorlarla galip gelip, şampiyonluktaki keskin virajları rahat geçmesini bildi.
Başkan da olmasa...
Ligin ilk yarısındaki Galatasaray derbisi öncesi aylardır ödeme alamayan futbolcular, kampa gelen Başkan’a durumu ilettiler. Demirören sadece dinlemek ile yetindi ve, “Ekonomik kriz malum, ancak çözeceğim” diyerek kamptan ayrıldı. Ertesi gün oyuncuların bütün alacakları banka hesaplarına yatmıştı. Ali Sami Yen’de kaybeden futbolcular maçın ardından başkanın yüzüne bakamadılar. Durumu anlayan Demirören, “Hepinizi alnınızdan öpüyorum. Hakem böyle istedi, sizler değil. Yola devam, güvenim tam. İşte şimdi şampiyonuz” demesi, büyük şaşkınlık ve bir o kadar da hırs yarattı.
Muhalefet kayıplarda
Beşiktaş’ın istikrarsız gidişatı, camia içinde çalkantılara neden oluyordu. Konyaspor maçı öncesi kendini kulübün ileri gelen kongre üyeleri diye adlandıran bazı kişiler, telefonla aradıkları kişilerle özel toplantıda bir araya gelme teklifinde bulundular. Gizli kapılar ardında gerçekleştirilecek olan toplantının gerçek amacı, bu kişilerin adını kullanıp, takımın kötü gidişatından politika üretmekti. Ancak konuşulan, kulübün geleceğine katkıda bulunup yönetimlere yol gösterme diye nitelendirildi. Rahmi Koç da tamamen iyi niyete dayanarak böyle bir girişime ev sahipliği yapacağını bildirmesiydi. Ancak olay basına yansıyınca, bu kişilerin gerçek niyeti de kısa sürede anlaşılmış oldu. Yine de ters durum yaşanıp isimlerin yaralanmaması için bir bildiri yayınladılar. Telefon ile isimleri yazılan 18 kişi, sonradan üzüntülerini ve nasıl da son anda birilerinin tuzağına gelmekten kurtulduklarını dile getirmekten geri kalmadılar. Takımda işler düzelince baktılar ki, bu kişiler başkanın ‘bastonu’ gibi yanında etrafında pervane olmuşlar...