Seçimin sonucu ne olur?

Haberin Devamı ›
Hemen belirtelim... Ay sonundaki seçim kongresinde kazanan Beşiktaş olacak. Zira çok adaylı kongreler kalite ve rekabet, bu da sağlam yönetim kurulunu kulübün başına getirir. Ancak asıl sorun bu değil. Bekliyorduk ki, bu kez farklı olsun. Maalesef daha şimdiden kılıçlar çekildi. Daha öncekiler aranır oldu. Şöyle ki, adaylar birbirlerine neredeyse düşman kesildi. Belden aşağı vurmalar, atıp tutmalar hızlandı. Bu durum Beşiktaş’a yakışmıyor.
Doğal olarak gönlünden geçen üye, istediği adayı destekler. Bunu yaparken de karşıdakilere saygı duyar. Aynı yolun yolcusu olduğunu unutmaz.
Bu süreçte adaylar ne yapıyorlar onlara bakalım. Başkan Yıldırım Demirören sessiz sedasız çalışmalarını sürdürüyor. O kadar tacize rağmen tek kelime etmiyor, ettirmiyor. Murat Aksu ise mizacının dışına çıktı. Verdiği röportajlarda dozu giderek artan bir uslup ile, aba altından sopa gösteriyor. Oysa çok iyi tanıdığımız Aksu bu değil. Yumuşak yüzlü, olaylara serin kanlı yaklaşan karekterde. Anlaşılan yanlış yönlendiriliyor. Etrafında tıpkı başkanınkine benzer ‘kişiler’ yuvalanmış sanki! Bindiği dalı kesiyor. Sadece son konuşmasında suçladığı Fulya’nın müteahiti Yaşar Aşçıoğlu, “Yaptığım anlaşmada Demirören ve Aksu’nun” imzaları var diyerek derin bir yara açtı.
Camiada her iki aday ile ilgili konuşulan onca şey var. Yalan, dolan, iftira, akla ne kadar bu yönde konu gelirse hepsi mevcut. Bunların önüne geçmek de, yine Demirören ve Aksu’ya düşüyor. Seçim öncesi atılmaya çalışılan düşmanlık tohumlarını çürütmek ellerinde. Özellikle de Aksu’nun son çıkışları kenara bırakmasını umuyoruz. Zira, gerginlik, vurup kırmak dökmek, Beşiktaş’ta asla prim yapmaz. Sağ duyulu camia; kaliteli yönetim listesi, plan proje ve yeni fikirler bekliyor. Şu an için bunu göremiyoruz. Umutla bekliyoruz. Beşiktaşlı duruşunun beklediği saygı, kalite, şeffaflık... Sözün özü boş laf değil, icraat bekleniyor.
THY’nin ayıbı...
Türk Hava Yolları, ünlü İspanyol kulübü Barcelona’ya sponsor oldu. Global dünyada çok normal karşılanacak bir olay. İyi bir düşünce. THY bir sezonda 6 kupa kazanan takımla iş birliği ettiğini lanse ediyor. Aynı THY, içerde iki kupayı birden kaldıran Beşiktaş’a ise farklı gözle bakıyor. Kulübün tüm seyahatlerde kullandığı özel uçak kiralama sistemine ayrıcalık tanımayıp, bir de üstüne zam koyuyor.
Ve yine aynı THY, Haluk Ulusoy döneminde kapadığı sponsor musluğunu milli takımda yönetim değiştiği anda aniden açmakla da övünüyor. Demek ki at, sahibine göre kişniyor!
Terim’i geri alın!
“Türk futbolunun başı milli takımdır. En geç yirmi gün içinde Fatih hocanın yerine kimsenin laf edemeyeceği birini getireceğiz. Yabancı ve bu konularda büyük tecrübe sahibi biri olacak...” Bu sözler Terim’in istifasının ardından Federasyon Başkanı Mahmut Özgener’in ağzından çıkanlar. Aradan aylar geçti, sözler uçup gitti. Milli takımlar sorumlusu Levent Kızıl ve başkan Özgener bu konuda sınıfta kaldılar. Bari Fatih Terim’i geri getirsinler. O da, “Bir çok takım sırada bekliyor” demişti. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş misali olsun bitsin bu iş.
Fabian Ernst yatsın!
Alman oyuncu takımın en çok koşan ismi. O da yorulunca son dört maçtaki düşüş kendiliğinden ortaya çıktı. Fabian için kondüsyoner Stefano özel bir program hazırlamış. Ernst çalışırken dinlenecek. Bunu da daha çok kapalı havuzda yüzerek gerçekleştirecek. Böyle olunca da takım arkadaşları ilk günden, “Yat bakalım” diye takılmaya başladılar bile...
Sekizin laneti
Okuyucumuz Ufuk Naici, ilginç bir saptamada bulunmuş. Kendisi, “Liverpool’a 8 golle mağlup olduk. Tabata’yı 8 milyon Euro’ya transfer ettik. Ligde 8’de 8’den sonra düşüşe geçtik. 8 numaralı futbolcumuz Nihat Kahveci’nin performansı bizi tatmin etmedi. Manisaspor’a kupada yenildiğimiz maçta 8 futbolcumuz eksikti” diyor... Rakamların dili, bazen böyle çıkıyor ortaya demek ki!