İnanmayınca olmuyor işte

Başkan Demirören, 25 milyon dolara yakın cebinden para verip, Tigana’nın bir dediğini iki etmedi. Ancak takımda hocaya inanan yok. Yeni öğrendim ki, Fransız hoca tesislerde birkez bile takımla aynı masada yemek yememiş. Futbolculardan sonra, yardımcısı Guy ile yemekhaneye geçmiş. Hiçbir oyuncu ile birebir görüşmede bulunmamış. Oyuncuların, teknik heyete karşı nasıl inancı olur ki. Bu olay çok basit görülse de, ‘kolej havasına’ dönmek isteyen Beşiktaş için büyük bir handikaptır.Tigana, Tottenham yenilgisini Burak ve Serdar gibi gençlere bağladı. El insaf yani. Be kardeşim, o zaman sen de geçen yıl 2. ligde oynayan oyuncuları değil de, birinci lig tecrübesi olanları sahaya sürseydin. Ama olmaz. Çünkü onlarda Bettoni ve eski sakıncalı ortağı Stojiç’in imzası yok! Bunun için başta Ali Tandoğan olmak üzere bir tavsiyem olacak. Menaceriniz yoksa, Tigana’nın arkadaşları ile anlaşın. Var ise de mutlaka değiştirin. Ancak böyle daha fazla, kazanır, oynar prim yaparsınız. Ümraniye’de de sorun çıkmaz. Tercüman devreye girer, elektronik eşyalarınız, emlak ve bilimum diğer eşantiyon işleriniz itina ile yerine getirilir!.Takımda sadece eksi de kalan İnançsızlık değil elbet. Başı boşluluk da var. Buna son örnek de Delgado’dur. Şimdi ‘Arjantinli’nin başına geleni herkes yaşayabilir’ türünden yaklaşımlarda bulunmayın. Evet, hepimiz ‘ishal’ olabiliriz ama Delgado gibi bir oyuncununu buna hakkı yok. Ben ishal oldum diyerek, zor dönemde kaçamaz. Hem bu nasıl bir ishalmiş ki, beş gündür tedavisi yok. Bugünkü Rize maçının aslında konuşmaya bile değmemesi gerek. Beşiktaş’taki kadro, Karadeniz’den üç puan alıp, dönmeye yeter. Ama hâlâ daha 4’lü çakılı savunma, durarak oynayan orta saha ve sistem gereği(!) işlemeyen kanatlar çıkarsa ortaya vay haline Beşiktaş’ın. Kartal; Rize’den alacağı galibiyet ile, zorlu maratonda temelleri sağlamlaştıracaktır. Bunun dışındaki tüm sonuçlar hem de lider Vestel’in kaybettiği haftada takımın kabusu olacaktır.