Formanın önemini bilin yeter!

Başkanın işin teknik yanına karışmayıp, diğer konularda uyarılarda bulunması, bir tercih meselesidir. Fakat, başta Tigana olmak üzere, ekibinin şunu çok iyi bilmesi lazım: Beşiktaş forması, zaten ilk üçe oynuyor. Yani en kötü durumda bile üçüncü olur. Dolayısıyla, en kötü derece lig üçüncülüğü. İşte bu noktada iş, teknik heyete düşüyor. Takımı, ya şampiyon yapacaklar, ya da ikinci... Böylesine ağırlığı olan bir forma ve güçlü kadroya bir de 12. adamı eklemek lazım. Geçen yılın taraftar ortalaması, şampiyon olan Galatasaray’dan daha fazla. Bu sezon bunca çalkantılı sonuçlara rağmen, tribünler her maçta dolu. Geriye iki adım kalıyor. Futbolcular ve teknik ekip... Bugünkü Sivas maçını farklı değerlendirmek lazım. Sivas da tıpkı Sakarya ve Antalya gibi ligin zayıf takımlarından. Ancak Kartal, bu ekiplerin yanısıra Erciyes’e de puan verdi. Avrupa’ya erken veda edilince tüm ağırlık lige verildi. Takımdaki herkes kötü gidişe ‘dur’ demek için sabırsızlanıyor. Zira; önümüzdeki hafta lig düğümünü çözecek maç için Kadıköy’de Fenerbahçe ile randevu var. Bugünkü Sivas ve önümüzdeki Fenerbahçe derbisinin, Beşiktaş açısından en rahat maçlar olarak görüyorum. Artık ok yaydan çıktı. Futbolcular, kişisel gururlarını, kişiliklerini ortaya koyacaklardır. Çok iyi biliyorlar ki, tek çıkış yolu bu iki maçı kayıpsız geçmek... Böyle sıkıntılı dönemde, ne teknik adam yanlışlığı, ne hakem, ne de diğer faktörlerin, oyuncuların hırsının, inancının ve kendilerini düzlüğe çıkarma düşüncesinin önüne geçeceğini sanmıyorum. Nobre, Delgado, Ali Güneş ya da başka bir oyuncunun yokluğu da önemli değil. Kim oynarsa oynasın, takımın gerçek yüzünü, hep birlikte göreceğiz. Burada Delgado konusunda, bir saptamada bulunalım. Arjantinli yıldız, Basel’de bütün maçlarda oynayıp, büyük bir istikrar yakalamış. Böyle bir geçmişe sahip olan Delgado’nun; Beşiktaş’ta ise, sakatlık, ishal, kasık ağrısı gibi problemler yüzünden takımdan ayrı kalmasını anlamış değiliz. Bu oyuncunun henüz 4 aylık olan bebeğinin sorunları yüzünden, kafasının rahat olmadığı konuşuluyor. Artık bu konuda iş, menacer Ali Gültiken ve Tigana’ya düşüyor. Yazıya başkanla girdik, yine onunla bitirelim! Daha önce, Rasim Kara, Toshack, Scala, Briegel, Daum, Del Bosque ve Rıza Çalımbay’da da aynı filmi izledik. Yönetimler önce, “Hocamızın sonuna kadar arkasındayız’ dedi, ardından yollar ayrıldı. Bugünlerde de Demirören, benzer söylemler içinde... Aman dikkat!