Denizli tercihi ne kadar doğru?

Beşiktaş’ın forması şu ligde ikinci olur! Geçen yıl göreve gelen Mustafa Denizli, gerek söylemleri, gerekse takıma verdiği moral motivasyon ile kazanılan çifte kupada en büyük pay sahibidir. Bu sene ise üç cephede birden hedefsiz kalmanın da aynı şekilde baş sorumlusudur. Aslında bu durum tecrübeli çalıştırıcı için yeni bir şey de değildir. Galatasaray, Fenerbahçe ve Milli takımda da aynı tarihi yazmıştır. Büyük başarılar kazandığı sezondan sonra hep sıfır çekmiştir!
Haberin Devamı ›
Yönetim transfer etmek istediği Robinho’nun önerisi ile Schuster ile oturup yıllık 2.5 milyon Euro’ya anlaştı. Eski talebesi Erdal Keser vasıtası ile olaydan haberdar olan Denizli bu kez farklı davrandı. Geçen yıl, “Uykusuz kaldım. Çeşme’ye gitmem lazım” diyerek kendini ‘naza’ çeken hoca, bu kez araya hatırlı dostlarını da koyup fiyatını da kırarak sözleşme yeniledi.
Çifte kupa kazanan takımın üstüne Ferrari, Tabata, Fink gibi sıradan oyuncuları katabildi. Hatta bu serinin biraz üstünde olmasına rağmen, İtalyan oyuncuda istikrar sağlatamadı. Sezon bitimine haftalar kala eli boş kalmasına rağmen hedefsiz kalan Kartal’da sessizlik hakim...
Haberin Devamı ›
Gerçi yönetim içinde kazan fokur fokur kaynıyor! Bakmayın imzalı bildirgeler yayınlanmasına. Genel kanı yeni sezona; teknik ekip ve takım içinde yeni yüzlerle çıkma düşüncesi hakim. Ancak bu da başkana takılıp kaldı.
Bu saatten sonra yapacak bir şey yok gibi. Ancak şu da gerçek, Denizli ile yola devam etmek ciddi şeklide sorgulanmalı. Bu takıma daha fazla ne verebilir. Yoksa eliyle verdiklerini, hamuduyla götürür mü? Bize ikinci şık daha yakın geliyor. Kadro olarak ligin en iyisi olan bu ekipte arıza var! Takımın yarıdan fazlası ‘antrenmanlarda’ sakatlandı.
Artık top yönetimde. Çok değil, en fazla üç tane yıldız oyuncu ile hocaya rağmen takıma takviye yapıp yola devam edecek. Ya da zor ama doğru olanı seçip, Denizli ile yolları ayıracak ve ipleri yeni antrenöre verecek!
Çatlak yok ama...
Son günlerde yönetim içinde çatlak olduğu ve patlamanın an meselesi haline geldiği haberleri çıkıyor. Bunlar aslında normal. Takım başarısız olunca ortalık karışıyor. Ancak yönetim içinde rahatsızlık olduğu da bir gerçek. Şöyle ki; hala daha görev dağılımındaki sendrom aşılamadı. Kongre sonrası, ikinci başkan diye toplantıya girenler, hiç alakasız bir görev dağılımı ile dışarı çıktılar mesela. Metin Keçeli, Emin Önal, Şeref Yalçın, Alaattin Aykaç, Fahrettin Curoğlu gibi isimler bunu sorun ettiler. Bir de yönetimde mali gücü ile gelenlerle, oy hesabı yapılarak görev alanlar arasında soğukluk var. Bunlar her yönetimlerde olabilecek durumlar. Başkan’ın kuracağı ya da kurmaya çalıştığı dengede terazi şaşarsa söylenen çatlak belki o zaman oluşur.