Çalımbay'ın zaferi!

Haberin Devamı ›
Ancak Çalımbay’ın bir başka rahatsız olduğu adres Erdil Arpacı’ydı.Önce Arpacı’nın kulüpteki görevini ve yaptıklarını irdeleyelim. Genç yönetici ile görev aldığı 6 yıllık süre içinde yakın ilişkiler içinde olduk. Kimya mühendisliği eğitimi almış, İngiltere’de master yapmış ve ‘Dünyada Futbol Ekonomisi’ içerikli tezi ile birincilik kazanmış, iki yabancı dil bilen biri. Geçmiş ve bu yönetim döneminde; yabancı transferinde, kulübün UEFA başta olmak üzere dış ilişkileri, içinde futbolcuların tüm transfer sözleşmelerinden oturacakları evlere kadar bin bir işi aynı anda yürüten genç bir beyindi.Elbette kendisini istemeyenler vardı. Çünkü işinde son derece başarılı ve mütevazıydı. Muhbirlik yapmadı ve en önemlisi hep arka planda kaldı. Onun sırtından çok kişi geçindi(!) ya da öyle yaptığını sandı.Hal böyle olunca meyve veren ağaç taşlanmaya başlandı. Aldığı ücrete, eğitimine, yetkilerine takıldı. Ve kulübün can damarlarından biri; el birliği ile kesildi. Hayırlı olsun!Şimdi, “Madem Arpacı bu kadar başarılıydı da Çalımbay ile neden ters düştü” diyeceksiniz. Olay şu...Çalımbay ve ekibi, yabancı transferinde kararsız kalınca, yönetim Ailton ve Kleberson’u tek taraflı olarak aldı. Burada da işin başında tam yetkili olarak Arpacı vardı. Arpacı’nın odası da, Akaretler’den Ümraniye’ye taşınınca, aradaki gereksiz husumet zirveye çıktı. Ve Ankara’da yaşanan kavganın ardından köprüler atıldı.Çalımbay’ın bir diğer sorunu da menacerlik olayı. Tayfur’un tüm yetkilerini geri çektirdi. Uyuşabileceği bir isim arayışı içinde. Rıza hoca hep şunu söyledi; “Samsun maçı sonrası bazı gelişmeler olacak...” Operasyonun iki ayağı tamamlandı. Şimdi geriye menacer kaldı.İstediği değişimleri yapan Çalımbay’ın kafası artık rahat! Şimdi yoğun bir maç trafiği başlıyor: Kayseri, Bolton, Konya ve kupa maçları... Gelinen noktada Çalımbay yerini şimdilik sağlamlaştırıp dikkatini futbola verecek. Bunun sahaya yansımasını hep birlikte göreceğiz.