Aziz Yıldırım olsaydı

Haberin Devamı ›
Bak bakalım, Niang gibisini, Emenike klasındakini veya Arsenal’de top koşturan Santos’u bulabilecek misin..
Yanarım yanarım Emenike’ye yanarım.. Hatırlayın transfer edildiği gün tüm Fener’liler bayram yapmıştı.. Ama sonra ne oldu? Yılın transferi, Fenerbahçe forması ile sadece foto muhabirlerine poz verdi..Yönetim, 9 milyon Euro’ya aldığı bu futbolcuyu 10 milyon Euro’ya sattı.. Bir milyon Euro kazanç sağladık diye önemli bir iş yaptıklarını sananlar oldu..
Sivas yenilgisinden sonra aklıma takıldı;
Acaba dedim kendi kendime “Aziz Yıldırım olsa, Emenike, Niang, Lugano’yu, Santos’u bırakır mıydı veya onlar gitmek isterlermiydi?”
Hiç sanmıyorum..
Göz göre göre eldeki kıymetler bir bir uçtu.. Aziz Yıldırım tekrar başa geçene kadar bu yönetimin sağlıklı çalışacağına ve Fener’in derdine deva olacaklarına inanmayanlardanım..
Günay ve Özdemir’e şaşırdım...
Son Divan kurulu toplantısına gitmedim.. Ama, gazetelerde Yüksel Günay ve Nihat Özdemir’in konuşmalarını okuyunca şaşırdım..
Yüksel Günay demiş ki;
“Konuşmalarda dikkatli olalım. Kimseyi rencide etmeyelim.. Barışı seven insanlarız. Federasyona da çatmayalım.Onlara anlayış göstermeliyiz..”
Allah.. Allah..
Sayın Günay, bu sözlerinizden ben bir şey anlamadım.. Eğer Fenerbahçe’lileri rahatsız eden bir konu varsa, elbette eleştirilecek.. Bu uyarıyı nasıl yapıyorsunuz anlamak mümkün değil..
Lütfen açık konuşun..
Ya Nihat Özdemir’e ne demeli.. O da şunları buyurmuş;
“Futbol Federasyonu’nun ve Başkan M.Ali Aydınlar’ın Fenerbahçe’nin ve Türk futbolunun haklarının uluslararası platformda savunulması adına elinden gelen her şeyi yapacağına inancımız tam..”
Ben, bu Nihat Özdemir’e hayret ediyorum;
Önce istifa etti sonra geri aldı.. Niye geri aldı veya kim “al” dedi?.. Kendisi mi karar verdi, bir açıklama da yapmadı.. Bu Nihat Özdemir’in Fatih Altay’lının TEKE TEK programında M.Ali Aydınlar’ı nasıl eleştirdiğini bir hatırlayın .
Ve de kararı siz verin..
Çakır iyi, ya ofsayt gol...
Sakın yanlış anlamayın amacım kınamak değil..
Ancak, yazar arkadaşların maçlardan sonraki yorumlarını okuyunca şaşırıyorum..
Size geçtiğimiz hafta Sivaspor-Fenerbahçe maçı eleştirilerden birkaç örnek ve de kendimin de kısa yorumlarını sunuyorum;
* Cüneyt Çakır iyi maç yönetti..Sivasspor’un ilk golü ofsayttı..
-İyi güzel de kardeşim.. Gol ofsayttı diyorsun.. Ya maç 1-0 bitseydi o zaman ne yazacağını gerçekten çok merak ediyorum..
* Cüneyt Çakır yine iyiydi. Ama, dün o ofsayt gol olmasa bile Fenerbahçe puan alamazdı..
-Bu arkadaşa, kahin misin diye sormak lazım.. Her iyi oynayan maç mı kazanıyor?
* Hatayı yan hakem Bahattin Duran yaptı. Eneramo net bir şekilde ofsayttı..
-Maçın patronu kim? Cüneyt Çakır.. O halde Cüneyt Çakır da Duran kadar hatalıdır..
* Yenilen gol ofsayt olabilir..
-Günaydın veya iyi akşamlar..
* Maç 2-O bitince bu golün neticeye tesir eden bir yanı kalmadı..
- O golün yarattığı yıkıntıyı hiç düşünmemiş bile bu kardeşimiz..
Carvalhal’a yapılan ayıp
Beşiktaş’ha kazan devamlı kaynıyor.. Ve de durup dururken kriz yaratılıyor..
Başkan Yıldırım Demirören geçenlerde esti gürledi ve de noktayı koydu:
”Artık herkes haddini bilecek. Bu benim ikinci başkanım da olsa ya istifa edecek ya da oturduğu yerde oturacak“..
Hedefteki adam Metin Keçeli.. Ancak o. bu çıkışı üstüne almadı ve de istifa etmeyeceğini söyledi.. İş bu noktaya dayandıktan sonra suların durulması çok güç gibi görülüyor..
Başkanın Carvalhal hakkındaki sözleri bana biraz tuhaf geldi;
“Tayfur Havutçu dönene kadar biz Carvalhal ile devam edeceğiz..”
Olacak şey değil.. Beşiktaş’ta adama resmen “emanetçi “gözü ile bakılıyor.. Bu yanlış.. Niye yanlış.. Siz bu konuşmayı yaptıktan Carvalhal nasıl olsa gideceğim diye işe dört elle sarılır mı? Futbolcular O’nu dinler mi? Seyirci bu teknik adama ısınır mı, itimad eder mi? Adam maça çıkıyor kulübede Tayfur Havutçu’nun boy resmi, o da yanında duruyor ve foto muhabirlerine poz vermek zorunda kalıyor.. Guti’nin hareketlerine seyirci kalan, teknik direktörünü yok sayan Beşiktaş, buraya kadar nasıl geldi hayret ediyorum doğrusu..