Arama

Popüler aramalar

Alex de başkana hak verirdi!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Başkan Aziz Yıldırım‘ın “Alex“ diye bağıran malum gruba sarfettiği sözleri haklı bulanlar var.
“Çok ağır” diyenler de...
Hatta hatta -ne alaka ise- bu olayı bir gün önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Prof.Dr. Metin Feyzioğlu ile arasında geçen tatsız diyaloğa benzetenler de birden ortaya çıktı.
Ama yetti artık.
İnsanlar mutlu, tribünler ağzına kadar dolu, kadın-erkek, çoluk-çocuk çifte bayram, hem anneler gününü hem de şampiyonluğu kutluyor. Coşku dorukta, başkan kürsüye gelirken tezahürattan sanki gök gürlüyor.
Ve konuşmaya başladığı anda tribünlerin bir köşesinden “Alex” sesleri...
Yahu Alex iki yıl önce gitti, yok artık...
Fenerbahçe oynadığı sürece Alex’i baş tacı yaptı... Heykeli dikildi.
Doğru veya yanlış... Anlaşma olmayınca ülkesine döndü. Tartışılmaya bile değmez ama ben yine de soruyorum:
“Niye her maçta protesto... Biri bunu açıklasın. Sizlerin insanların mutluluğuna gölge düşürmeye, o muhteşem sevinci gölgelemeye hakkınız var mı?
Kusura bakmayın ben bu davranışınızı gördükten sonra artık sizlerin e Fenerbahçeliliğine şüphe ile bakacağım.
Başkanın büyük bir öfke ile ağzından çıkan lafların dozu ağırdı. Ama, 3 yıl hapishane dahil her türlü eziyeti çek, sonra protesto... Olmaz böyle şey. Bazen insanı çıldırtıyorlar, fren de aniden boşalıveriyor işte.
İnanın Alex o gün tribünde olsa hepsini ayıplar, ayağa kalkar, “Ne yapıyorsunuz?“ diye sustururdu.
Nitekim Aziz Yıldırım ve futbolculara Twitter’dan, “Bugün sadece bir taraftarım. Başkan ve futbolun emekçilerine tebrikler“ diye açıklama yapması da arkadaşlarının yanında olduğunun göstergesidir.

Şarkıya da taktılar kangala da...

Biri eleştirilere övgü dolu sözlerle başlarsa, arkasından ne gelecek diye her zaman korkmuşumdur.
Örneğin; Fenerbahçe’nin oyunu, atılan goller göklere çıkarıldı. Kutlamanın muhteşemliği anlata anlata bitirilemedi.
Ya sonra?
Örneğin ünlü şarkıcı Dilberay’ın, tabiri caizse “Ölüyü bile diriltecek“ kadar hareketli şarkısı gündemde baş köşeye oturdu.
Şampiyonluk gününde söylenirmiymiş, yakışmamış...
Yahu yaşımdan utanmasam ben bile oynardım. İlk fırsatta CD’sini alacağım.
Yetmedi, Mehmet Topuz’un kangalı... Ve hemen yorumlar başladı, “Efendim Melo’ya gönderme yapıyor.”
Mehmet, “Yok öyle bir şey“ diyor ama anlat anlatabilirsen. Karar verilmiş bir defa.
Yani sizin anlayacağınız Dilberay’ın şarkısı ve Mehmet Topuz’un kangalı hemen hemen neredeyse Fenerbahçe’nin zaferi kadar gündemde tutulmaya çalışıldı.
Aslında şampiyonluğu anlatmak bazılarına zor geliyor olmalı ki, aynı şeyleri eveleyip geveliyorlar. Onlara söylenecek tek şey var o da atışa devam...

Mancini dolmuşa gelir mi?

Ersun Yanal, Fenerbahçe-Karabük maçında kağıda ”Şampiyon Fenerbahçe“ yazdı. Bütün futbolcular hem gol kovaladılar, hem de kağıdı elden ele dolaştırdılar. Hemen teşhis kondu: “Fenerbahçe’den Mancini’ye gönderme.”
Sıra Mancini’ye sormaya gelmişti. ”Beni taklit etti“ gibisinden bir cevap bekleniyordu.
Daha önce Fenerbahçe’yi tebrik eden İtalyan hoca kaçın kurası, dolmuşa gelir mi? Düşüncesini soranlara “Maçı izlemedim. Herkese saygı duyuyorum“ diye işin içinden sıyrılıverdi.
Ve böylece polemik peşinde koşanlara da iyi bir ders verdi. Tabii anlayanlara...