Galatasaray - Konyaspor maçının ardından usta isimlerden uyarı: 'Bu oyun hayal kurdurmaz' | 'Liverpool provası'
23 Eylül 2025, Salı 06:47Güncelleme Tarihi:

Süper Lig'de 6. haftanın kapanış maçında Konyaspor'u ağırlayan Galatasaray 3 puanı 3 golle aldı. Yunus Akgün ve Mauro Icardi gollerine devam ederken Sarı-Kırmızılılar Süper Lig'e 6'da 6'yla başlamayı başardı. Cim Bom'un 3. golünü Torreira, Konyaspor'un tek golünü Umut Nayir attı.

OKAN BURUK: KAZANDIĞIMIZ İÇİN SEVİNÇLİYİZ
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Oyun olarak, kadro kalitesi olarak iyi bir takım karşı oynayacağımızı biliyorduk. Rakibimiz 9 gün önce maçını oynadı. Son iki maç 3’lü savunma oynamışlardı, bugün başlamadılar. Burada da orta saha oyuncularımızı oraya baskı yapması için çalışmalar yapmıştık. Baskılara doğru gidemediğimizi gördük, oyun içerisinde müdahale etmek istedim. Devre arasında baskıdaki eşleşmeleri anlattım. İkinci yarı daha iyi başladık. 3-0 sonrasında çok fazla değişiklik yaptı. Yorulan oyuncularımız vardı. Mental olarak yorgunluklar, bir sonraki maçta zorluklar çıkartabiliyor. Son farklı maçtaki mağlubiyetimiz, çok üzüldüğümüz, mental olarak aşağıya çeken maç. Önemli olan kazanmaktı. Kazandığımız için sevinçliyiz ama daha iyi oyun oynamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

RECEP UÇAR: SONLANDIRAMADIĞIMIZ BİR MAÇ OLDU
Karşılaşmanın ardından konuk ekibin teknik direktörü Recep Uçar, basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. Maçtan önce amaçlarının kazanmak olduğunu belirten Uçar, “Maçtan önce amacımız burada kendi oyunumuzu oynayarak kazanmak için gelmiştik. Galatasaray deplasmanı, ülkenin en zor deplasmanlarından birisi. Bundan önceki 2 haftada bireysel hatalardan puanlar kaybetmiştik. Buradan puan almak istiyorsanız bireysel hataları minimize etmeniz gerekiyor. Bugün baskı gören, kendi sahasından çıkamayan, Galatasaray’ın hükmettiği, geçiş oyunu kovaladığımız bir maç olmadı. Aksine oyunun büyük bölümünü kontrol ettiğimiz, 3’üncü bölgeye kadar gelip, sonlandıramadığımız bir oyun oldu. İlk 22 dakikada oyunun kontrolü bizdeydi. Muleka ile kaçırdığımız golün dönüşü aut ve gol oldu. 1-0’dan sonra dengeyi kurduk. Muleka ile pozisyon üretmeye başladık. Çok fazla üretken değildi iki taraf da.” diye konuştu.

Galatasaray'ın Konyaspor'u 3-1 yendiği maçın ardından FANATİK'in yazarlarından önemli değerlendirmeler geldi. Usta yazarlar, Sarı Kırmızılılar'ın performansını yorumladı ve dikkat çeken noktaların altını çizdiler.

EV RAHATLIĞI / SERKAN AKCAN - FANATİK
Galatasaray dışarıda ne yaşarsa yaşasın içeriye döndüğünde kendinden emin, rakiplerini domine ederek rahat kazanıyor. Resmen bir ev rahatlığında oynuyor tüm iç saha maçlarını. Konyaspor’a karşı neredeyse vasatına bile yaklaşamadığı bir ilk yarıda 2-0 soyunma odasına girmek büyük işti doğrusu. Frankfurt maçının yedeği Icardi sahadaydı, Almanya deplasmanının en döküleni Sane ilk 11’deydi ama Galatasaray yine de onları bir şekilde taşımayı başardı. Icardi’nin koşacak hali yok ama Yunus ona nefis bir asist yaparak maçta tuttu. Sane önüne pas atamayacak durumda ama Barış Alper tüm yükü sırtlıyor topu rakip kaleye sorunsuz taşıyor, tabelayı değiştiriyor.

TORREIRA FARKI
Okan Buruk 3 sezon üst üste şampiyon olurken bir oyun yazılımı geliştirdi, sonra o oyunun sırtına sıkı sıkıya tutunarak ilerledi. Ne zaman sırtından inmek için hamle yaptıysa hep kazaya uğradı. Geçen sezon Young Boys - Alkmaar eşleşmelerinde, bu sezon Frankfurt deplasmanında olduğu gibi. Torreira ise o zaman zaman terkettiği oyunun işletim sistemi görevini üstleniyor. Tüm takımı toparlıyor, herkesi ayakta tutuyor. Topu çabuk kazanıyor, savunmanın direncini yükseltiyor, kimsenin beklemediği bir anda golü buluyor. Torreira olduğu için Okan Buruk geceleri yastığa başını rahat koyuyordur. Maçın son bölümlerinde, Okan hoca Liverpool maçının idmanını da aradan çıkardı gibi. Kaan, Lemina ve Sanchez’i oyuna aldı, Singo’yu sağ beke Sallai’yi sol beke çekip arkada Liverpool’un uzunlarına karşı nasıl oynacayağının da provasını yaptı.

ÖZÜR DİLEME MAÇI / TUNÇ KAYACI - FANATİK
Frankfurt’ta hezimete uğrayan Galatasaray, oynayacağı iyi futbolla taraftarına bir anlamda özür dilemek istiyordu. Açıkçası bu duygularla birlikte karşılarında ligin en diri takımlarından Konyaspor olduğunu da biliyorlardı. Çünkü Avrupa’dan darbe yiyerek geldiğinde aslında en zor iş hocalarındır. O nedenle Okan Buruk’un nasıl bir kadro tercihi yapacağı merak konusuydu. Nitekim Buruk, savunmada Singo ile Abdülkerim’i tercih edip Sanches’i kulübeye çekti. Orta alanda ise İlkay’ın patronluğuna bırakarak bence doğruyu bulan tecrübeli hoca, ilk yarıda istediğini aldı. Özellikle Barış Alper gibi bir güç kaynağını devreye soktuğunda işlerin nasıl değiştiğini dün gece net gördük. Sol kanattaki bu üstünlüğü Sane ile sağ kanatta da sağlayabilirse işler sarı-kırmızılı takım adına daha çabuk yoluna girecek gibi. Açıkçası bu maça çıkarken 5’te 5 yapan Galatasaray’ın futbol adına göz doldurmadığı da bir gerçekti. Konyaspor karşısında ise önceki maçları baz alırsak daha organize, daha disiplinli bir oyun vardı Galatasaray adına.

YUNUS YILDIZLAŞTI
Frankfurt’ta hataları pahalıya patlayan Yunus, bir gol ve bir asistle ilk yarının yıldızıydı. İkinci yarıda üstünlüğü devam eden Galatasaray, Torreira’nın golüyle 3-0’ı yakaladıktan sonra vitesi nispeten düşürdü. Okan Buruk, kalan bölümde oyuncu hamleleriyle bir takım yer değiştirmeler yapmayı denedi. Tabii ki bu deneme, son bölümde yenilen golle birlikte Galatasaray adına maçı bir gerilim filmine çevirdi. Bence Okan Buruk bütün oyuncu değiştirme hakkını kullanmak zorunda değil. Çünkü 5 değişiklik takımın yarısı demek; ama giren oyuncuların yetersizliği bir anda Konyaspor karşısında zor durumlara düşürdü.

EN BÜYÜK ADAY
Geceyi özetlersek, bu takım Süper Lig’de şampiyonluğun en büyük adayı olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdi. Ancak Sane’yi kazanmak için zaman zaman yükün başka oyunculara bindirilmesi nereye kadar sürecek? Şimdilik içerde idare ediliyor ama Şampiyonlar Ligi için alınan bir yıldızın da artık biraz kendine gelmesi gerekir. Aksi halde Zaha ve Ziyech örneklerinde olduğu gibi kötü anılarla taraftarın hafızasında kalır.

BU OYUN HAYAL KURDURMAZ / BURAK ÖZDEMİR - FANATİK
Galatasaray en yakın rakibiyle puan farkını altıya çıkarma fırsatını kaçırmadı. Ligde en ne yaptığını bilen, oynattığı oyunda bir emek olduğunu hisettiren Recep Uçar'ın Konyaspor'unu çok kötü başladığı ve çok da iyi oynamadığı bir maçın sonunda 3-1 mağlup etti.

İLKAY BAŞKA BİR GEZEGENDEN
Galatasaray'da en çok dikkat çeken isimse hiç şüphesiz İlkay Gündoğan oldu. Yerinde, zamanında ve doğru şiddette pas atmak bir sanat olsaydı, İlkay bu işin en büyük sanatçısı olurdu. Takıma alıştıkça, haftalar ilerledikçe Galatasaray'ın organizatörü, maestrosu saha içi lideri olacaktır.

LIVERPOOL PROVASI GİBİ
Galatasaray bugün aslında biraz da Liverpool maçının parolası gibi bir oyun sistemiyle sahadaydı. Rakibe önde çok yoğun pres uygulamak yerine biraz üstüne gelmesine müsaade etti. Galatasaray zaman zaman zor anlar da yaşadı ve sezon başından beri hala çok iyi bir maç performansı göremedik. Leroy Sane en çok eleştirilen oyuncu durumunda. İsminin vadettiklerini henüz gösteremedi, yalnız takımın savunmaya dönüşlerinden en iyi isim olarak göze çarptı. Galatasaray bir an önce fiziksel ve oyun olarak en iyi haline gelmek zorunda, yoksa bu oyun ne Süper Lig'de ne de Şampiyonlar Ligi'nde hayal kurdurmaz.

GÜLE GÜLE OĞUZ AĞABEY, GALATASARAY BİLDİĞİN GİBİ! / HAMİT TURHAN - FANATİK
Galatasaray için diriliş maçı gibiydi Konyaspor karşılaşması. Şampiyonluk yarışındaki rakipleri yine puanlar kaybetmiş ve daha ligin ilk 6 haftasında -ki sezonun beşte birine tekabül eder- en yakın rakibiyle 6 puan farkı bulacağı bir maçtı. Konyaspor, ligin dişli ve Galatasaray'ın başına iş açabilecek takımlarından biriydi. Kaliteli oyunculara sahipti ve oyuna hükmetmesini biliyordu. Yani, Galatasaray'ın her sezon başında olduğu gibi bu sezon başında da fetret devrine girdiği şu dönemde asla karşılaşmak istemeyeceği rakiplerden biriydi. Üstelik, Yasin Kol gibi TFF Başkanı torpilli futboldan bihaber bir hakemin maçı yönetmesi ve tabiri caizse maçın içine etmesi, ayrıca Eintracht Frankfurt hezimetinin verdiği moral-motivasyon bozukluğu da cabasıydı.

KULÜBENİN YETERSİZLİĞİ KANITLANDI
Gelgelelim Sarı-Kırmızılı takım maç başındaki tüm handikaplarını ilk 45 dakikada aşmayı başardı. Üstelik, çok iyi bir futbol sergilemeden, çok çaba sarf etmeden, kendisini çok fazla hırpalamadan... Bunda hiç kuşkusuz, sahaya Galatasaray karakterini koyan oyuncuların varlığı etkendi. Başta Torreria olmak üzere. Uruguaylı Atom Karınca, inanılmaz bir enerjiyle sahanın her yerini kapladığı bu karşılaşmada da takımının rakibe verdiği bütün boşlukları doldurduğu gibi, müthiş bir gole de imza atarak Galatasaray'ı üç farklı galibiyete taşıdı ve olası bir krizin önüne geçti! Olası bir kriz diyorum, çünkü uzatmalara beraber son 20 dakika Sarı-Kırmızılı takım için korku tüneli gibiydi, üç farka rağmen! Bunda elbette Okan Buruk'un erken 5 hamlesinin de rolü vardı. Bu hamleler aslında Galatasaray'ın yedek kulübesinin ne kadar yetersiz olduğunun göstergesiydi.

TORREIRA, UĞURCAN, İLKAY, SINGO VE SALLAI...
Torreria'nın yanı sıra, ilk iki golün atak başlangıcını yapan ve bir çok kritik kurtarışa imza atan kaleci Uğurcan, Singo, İlkay Gündoğan, Yunus ve şu ana kadar sezonun adamı olan Sallai Galatasaray'ı galibiyete taşıyan isimlerdi. Bunlara Jakops'u, Abdülkerim'i ve bütün ağırlığına rağmen futbol zekasıyla hücum organizasyonlarının saha içindeki yönetmeni İcardi'yi de ekleyebiliriz. Diğerleri de pek kötü değildi aslında. Sadece futbolcular arasında bir korelasyon sorunu vardı. Özellikle forvet hattında ve Sane kaynaklı. Aslında Sane'den ziyade Yunus kaynaklı. Çünkü Alman yıldıza en yakın oynayan Yunus'tu ve bir çok atakta Sane'ye ya pas vermedi ya da verdiği pasların şiddetini ayarlayamadı! Bilerek ya da bilmeyerek!

YUNUS - SANE PROBLEMİ ÇÖZÜLMELİ
Bunlar bir takım için çok tehlikeli hareketler. Barış Alper'in menajerini ön plana atıp, bir nevi günah keçisi yaparak ücret konusunda baş kaldırması, kendisini Osimhen ya da diğer yıldız topçularla kıyaslayarak, ben de onlar kadar iyi futbolcuyum, onlar kadar isterim, demesi, Yunus'un da buna benzer sebeplerle sözleşmesinin uzatılması konusunda yönetimi bir kaç ay zorlaması, Kerem Aktürkoğlu denen şahsın yaptıklarının ise tüm Türkiye'nin malumu olması Galatasaray Yönetim Kurulunun insan yönetimi konusundaki zafiyetlerinin ve profesyonel bir sportif direktörün göreve getirilmesinin ne kadar elzem olduğunun göstergesi. Ben çok önemli dünya kulüplerinde bu tür sorunların yaşanmadığını biliyorum. Örneğin; Real'de M'Bappe'nin, Liverpool'da Salah'ın, Bayern Münih'de Kane'nin aldığı ücreti hiç bir topçu sorun yapmıyor. Ama Galatasaray'da dünyanın en iyi dört-beş santraforundan biri olan Osimhen'in aldığı para sorun yapılıyor! Üstelik adam, Araplar'ın 50 milyon Euro civarında verdiği maaşı redettiği halde!
