MENÜ

Yolun sonu olimpiyat olsun!

Abone Ol Google News

60 yıllık geçmişe sahip Türk cimnastiği yükseliş anlamında son 10 ve bu yükseliş sürecinin sonunda elde edilen madalya başarı olarak son 1 yıl içinde muazzam işlere imza attı.

Haberin Devamı

Hiçbiri tesadüf değil; sadece iyi bir ekip olmanın, -Bu ekibin içinde sporcular, aileleri, antrenörler, federasyon başkanı, federasyonun diğer üyeleri, cimnastik camiası vs. bulunuyor- tüm ekibi iyi motive etmenin, planlı ve özverili çalışmanın, devletin veridiği desteği doğru şekilde kullanmanın, fedakarlıkların ve en önemlisi de inanmanın getirdiği sonuç!.. Yani Türk cimnastiği miladını yaşıyor. Fazla geriye gitmeden sadece son 1 yılı değerlendirmek gerekirse...

Önce artistik şimdi de ritmik!

Ekim 2019; Dünya Artistik Şampiyonası... Türkiye ilk madalyalarına (1 altın, 1 gümüş) kavuştu, 1'i kadınlarda toplam 4 olimpiyat kotası birden aldı: Nazlı Savranbaşı. İbrahim Çolak, Ahmet Önder, Ferhat Arıcan. Şimdi asıl konumuz; ALTIN KIZLAR'a gelelim...

Kasım 2020; Avrupa Ritmik Şampiyonası... Ritmik Cimnastik Milli Takımımız şampiyona için sessiz sedasız gitmişti Ukrayna'ya ancak dönüşleri muhteşem oldu. Önceki akşam, finale kalmanın bile hayalden öteye gidemediği bu branşta tüm Türkiye inanılmazı yaşadı. Hatta bu başarının kıymetini bilen için yer yerinden oynadı diyebilirim.

Haberin Devamı

Tarihin en büyük derecesi

Kaptan Duygu Doğan (20) hariç yaşları 17 olan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina, Eda Asar’dan oluşan Grup Milli Takımımız '3 çember, 2 lamut' alet finalinde öyle bir performans sergiledi ki; bu branşta çok yol katetmiş, bu seviyelerde tecrübesi fazla olan ve olimpiyat kotası almış ülkeleri -Ukrayna, Azerbaycan, İsrail- geride bırakarak, 31.150 puanla tarihteki ilk Avrupa şampiyonluğuna uzandı.

Başarılı Bulgar antrenör Kamelia Dunavska yönetimindeki Ay-Yıldızlı ekibimiz, böylece 60 yıllık geçmişe sahip Türk cimnastiğinde Avrupa Şampiyonası seviyesinde ritmik branşında en büyük dereceye ulaşmış oldu. Bunu sadece bir madalya olarak görmemek gerekiyor. Bu tarihi madalya ona ulaşana kadar yapılanları ve bundan sonrası için de nelerin bizi beklediğinin bir göstergesi.

Son kota bizim olsun

Başkan Suat Çelen, konu hep ritmik branşa geldiğinde, grup dalında olimpiyat kota ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirmişti. İşte bu tarihi madalya umudumuzu daha da artırdı. Pandemi karantinasına rağmen bu kadar iyi hazırlanmış bir Milli Takımımız, haziran ayındaki Avrupa Şampiyonası'nda olimpiyat kotası için daha da güçlü bir aday... Umarım Avrupa'dan olimpiyata katılan son ülke biz oluruz.

Bir de; bu başarılar karşısında da mazeret uydurmaya devam edenler... Bence atıp tutmadan önce bir araştırma yapsınlar. Çünkü Dünya ve Avrupa cimnastik camiası, Türkiye'nin cimnastikteki gelişimini 'İnanılmaz bir şey' diyerek takip ediyor.

NOT: Türk cimnastiğinin FIG üyeliği 1960'da olmuştu ancak Türkiye'de ritmik branşındaki çalışmalara 1980'lerde başlanmıştı.

YORUM YAZ