Arama

Popüler aramalar

Kurumsal üslup

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Öztürk’ün açıklamalarına gelen yanıtın içeriği ve üslubu; sitenin resmiyetine ters düştü: “Galatasaray’da yöneticilik yapmış bir kişi için en hafif tabirle “Utanç verici” olarak nitelendirilebilecek bir söyleşi.”

Bu tarz çıkışlar ve son dönemde Galatasaray’da yaşananlar gerçek arma sevdalılarını çok üzüyor. 2 ay öncesine kadar 2 sezon üst üste şampiyon olmuş, 2 süper kupayı müzesine götürmüş ve 4. yıldızı göğsüne takmaya en yakın aday bir oluşumun, bugün kendi kendini çırpan bir karıştırıcıya dönüşmesi inanılır gibi değil.

Başkan Aysal seçildiği ilk yıl kulübü tanımaya çalıştı. Kendisine seçim kazandıran kaos ortamına zemin oluşturan unsurları hep yanında tuttu. Ardından kendi kadrosunu yapılandırmaya başladı. Uzun zaman dillenen ve sürekli yalanlanan seçim sürecine adım adım ve planlı bir şekilde hazırlık yapıldı. Sneijder ve Drogba transferleriyle seçim hamleleri yapıldı ve gelen ikinci şampiyonluğun sarhoşluğuyla camia tekrar seçime taşındı. Sonuç; Aysal yönetimde de kendi kadrosunu oluşturdu. Tüm bunları kurumsallık kılıfı içersinde gerçekleştirmiş ve önünde tek engel kalmıştı: Florya İmparatorluğu. Ama Aslan yuvasındaki koltukta güçlü bir isim oturuyordu. ‘Asıl olan Galatasaray’dır felsefesini kalbine kazımış, yaşamını Galatasaray’a adamış bir Fatih Terim. Aysal; kurumsal üslubuna, ya da Florya’da danışmanlarının egemenliğine ters düşen Terim’in uygulamalarına daha ilk günden karşıydı. Terim; kupaları toplarken o Terim’in yerine hoca baktırıyordu.

Terim ve takımın başarısı, başkan ve yönetimine de güç kazandırıyordu. Ve malum süreç yaşanarak en sonunda Ünal Aysal , Florya’da da hakimiyeti elde edip yağmurluğu giydi. Ancak Terim bir Galatasaray değeriydi ve O’nun gibisini bu şekilde koparıp atmak tüm arma sevdalılarının içini acıttı.

Ne demişti başkan Aysal, Terim’i göndermeden 8 saat önce “Yönetim anlayışıma uymayan her şeyi kesip kenara koyarım. Kurumsal yapının yara almasına izin vermem” Ancak başkan ve yönetim kurulu kulübün geleneklerine yakışmayacak derecede ve hiçbir dönemde olmadığı kadar haber malzemesi olmaya devam ediyor. Kurumsal hafıza zayıfladığı için kurumun nasıl yara aldığının farkında bile değiller aslında. Aysal’ın kurumsallık adı altında uyguladığı yöntemler ve Terim hamlesindeki Galatasaray ananeleriyle uyuşmayan tavrı ise camiada büyük tepki topluyor. Buna karşın ne yazık ki başkan susmuyor, her gün konuşuyor.