Karar ve Mancini!

Haberin Devamı ›
Son Fenerbahçe yenilgisi sonrası zirveden 9 puan uzaklaşan, şampiyonlar liginde beklenmedik Kopenhag yenilgisinden sonra gruptan çıkma şansını zora sokan sarı-kırmızılı ekip oynadığı futbolla da umut vermiyor. Bu tablonun üzerine İtalyan hocanın Tutto Sport’a verdiği demeç; sosyal, yazılı ve görsel medyada eleştiri oklarını üzerine dönmesine neden oldu.
“Ben burayı çok seviyorum, çünkü İtalya’ya benziyor” şeklinde konuşan Mancini bu deneyimine(!) ters düşen bir açıklamada bulundu. Her ne kadar verdiği oranla ilgili sözleri gece yarısı; önce yönetici twitter hesabından; ardından da yeni oluşturulan İletişim Koordinatörlüğü tarafından yalanlansa da Mancini’nin açıklaması ilginç. “ Son iki maçta da kaybetmemeleri onlar için yeterli olacak. Turu geçme açısından Juventus’un şansı yüzde 80 “ tespiti gerçekçi görünse de cümlenin gruptan çıkmamayı kabullenmiş görüntüsünü renklere gönül verenlerin içine sinmiyor doğrusu. Hem sinmiyor, hem de akıllara geçen sezon şampiyonlar liginde ilk 3 maçtan sonra verilen o büyük mücadele geliyor. Fatih Terim’in söylemleri, motivasyonu ve Manchester United’la oynanan grubun final niteliğinde ki maç, ardından gelen Schalke maçları. Son olarak da İstanbul’da ki o unutulmaz Real Madrid zaferi. O gün kükreyen ruhun yerinde bugün ne yazık ki yeller esiyor. O gün kıl payı kaçırılan yarı final, bugün kalan 2 maça karşın pes etmeye yakın yaklaşım. Üstelik Mancini deplasmanda oynanacak Real maçından ise hiç söz etmiyor ve Madrid’deki maçı adeta pas geçiyor. Bu yaklaşım sonrası taraftarlar doğal olarak “Hocamız böyle konuştukça oyuncularımız bu zorlu maçlara nasıl konsantre olacaklar” şeklinde serzenişte bulunuyorlar.
Tutto Sport’da yayınlanan röportajda yer alan şu cümle de oldukça ilginç “Bundan sonrası için taraftarlarımızın da desteğine çok ihtiyaç duyacağız” Tabi ki Galatasaray taraftarı bu önemli sınavlarda takımını yalnız bırakmayacak ve tribünlerde oyuncuları destekleyecek. Ama siz hedefi küçülttükçe taraftar size nasıl destek verecek? Bu açıklamaların daha mürekkebi kurumadan bu kez de Mancini’nin UEFA resmi sitesine yaptığı konuşma metni düştü ajanslara. Terim’i bir efsane olarak nitelendiren İtalyan hoca bu kez “Tur atlayacağımız konusundaki güvenim devam ediyor. Real ve Juventus maçlarından iyi sonuç alabiliriz” şeklinde konuşuyor.
Belli ki Mancini’nin kafası karışık. Bir yandan takımını, bir yandan yeni bir ülkeyi tanımaya çalışırken gündemini belirleme konusunda destek gördüğü söylenemez.Medya polisliği yapan Galatasaray’ın iletişimcileri, medyaya malzeme üreten unsurlarını doğru yönlendirseler ve ülke gerçekleri hakkında hocalarına doğru aktarımları yapabilseler hem kulüp,hem Mancini hem de kendileri daha rahat ederler. İletişim, sadece Türk ve İtalyan basınına saat kaç olursa olsun yalanlama metni yazmaktan geçmiyor.
Doğan ağabey
Yıl 1979. Dünya Gazetesi’nde mesleğe attığımız ilk adımlar. Gazetenin başında hapisten yeni çıkmış Doğan ağabey var. 34 yıllık serüvenin başında ilk yönlendirmeleri aldığımız o mükemmel insan. O hep kibar, o hep mantıklı, o hep seviyeli, ve o hep kültürlü ağabeyimiz. Daha sonra yollarımız Milliyet’te buluşuyor. Öğretmeye, göstermeye devam ediyor, aklıyla bize ışık tutuyor. Ve ne yazık ki hastalık onu aklından vuruyor. Yardımsever, yumuşacık kalbi, elinde notlarla dolu evrak çantasıyla; servise girdiği gibi; sessizce yürüyüp aramızdan kopup gidiyor. Huzur içinde yat sevgili Doğan ağabey, ışığın sarı-kırmızı olsun.
Taraftarın yanında
Danimarka’da ki Kopenhag maçında çıkan olaylar nedeniyle gözaltına alınan 3 Galatasaray taraftarı çıktıkları ilk mahkemede serbest bırakıldılar. Mahkeme çıkışında konuşan Lütfü Arıboğan “Bugün çok mutlu bir gün geçirdik. Bunlar genç, dinamik arkadaşlar. Takımlarını desteklemekten başka suçları yok. Buralara kadar gelmemize değdi. Taraftar ile kulüp arasında sorun yok. Hemen maç sonrasından itibaren hem bizzat ben, hem de büyükelçilik görevlileri konu ile yakından ilgilendik. Herkese teşekkür ederiz” dedi. Öncelikle genç taraftarlara bu süreçten gerekli dersleri çıkardıklarını da umarak geçmiş olsun diyoruz. Galatasaray’ı da kulüp olarak taraftarına sahip çıktığı ve Lütfü Arıboğan’ı olay yerine gönderdiği için kutluyoruz.