Arama

Popüler aramalar

İzin günü

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Romanya’da çok önemli bir 3 puana imza atan bu kadro, 90 dakika boyunca yorgunluk atar gibiydi doğrusu. Oyunun hakimi gözüktüler ama sonuca gidecek organizasyonları yapamadılar. Mersin haddini bilerek Galatasaray’ı sahasında bekledi. Rakibinin üzerine gitmedi.Galatasaray önceki maçlarına oranla daha az koştu, tempoyu yükseltemedi. Rakip savunmanın arkasında Burak ile Umut’u yeterince topla buluşturamadı. Kanat atakları yetersiz kaldı. Topa hükmeden ve top çeviren Galatasaray olmasına karşın etkili olamadılar. Bu da Mersin’in ekmeğine yağ sürdü. Hatta Mersin’in tam da istediği buydu. İlk yarıda pozisyon yoktu ama direkten dönen 2 top vardı. Umut’un vuruşuna seyirci kalınması dikkat çekti. Nitekim ikinci yarı başında Umut arkadaşlarina nasıl davranılması konusunda attığı golle brifing verdi. Takipçiliğini ve ısrarcılığını belgeledi. Bu gol oyunun seyrini Galatasaray adına olumlu yönde değiştirebilirdi ama Nobre’nin Sarı-Kırmızı istatistiği yine çalıştı. Beraberlik golü Mersin’in sahasından kıpırdamamasını sağladı. Golde Nobre kendisini kale içinde unutturunca Dany-Cris-Hamit de seyirci kaldı. Bu gol, Mersin’in Galatasaray kalesine 2. yarıdaki tek gelişiydi. Emre’nin yerine giren Aydın, Yekta’nın yerine giren Amrabat da arkadaşlarının temposuna hemen ayak uydurdu! Amrabat, Culio’ya yaptığı gereksiz hareketle penaltıya bile yol açabilirdi. Doğrusu oyundan çıkana kadar Emre ve Yekta yerlerine giren arkadaşlarından daha faydalı işler yaptılar.