Arama

Popüler aramalar

Ya sonra?

Haberin Devamı

Doğal olarak bir baskın, bir hırs, bir mücadele patlaması uman Sarı-Lacivertli taraftarlar hayal kırıklığına uğradı. Bu maçta bile ilk golü yiyen yine Fenerbahçe oldu. Hem de ne gol. Volkan rakip forvetlerden çok kendi arkadaşlarından gol yiyen adama dönüştü. Schumacher gibi bir devin kevgire dönüp gol yeme rekoruyla mundar olduğu o sezon düştü birden aklıma...

İsteyen istediği kadar kızsın, kırılsın, darılsın. Kalemimizi de aklımızı da eğip bükmeyiz. En başından beri yazdığımız da, söylediğimiz de skordan, puandan, tabeladan tamamen bağımsız. Farklı yenerken de öyle, farklı yenilirken de! Fenerbahçe için asıl tehlike görmezden ve bilmezden gelenlerdir. Ondan daha vahimi goygoyculardır.

Fenerbahçe’de bırakın bir takım havasını, bunun emaresi bile yok. Çünkü her futbolcu kendi havasındaÖ Hepsi mücadeleyi diğerinden bekliyor. O zaman o arma, o forma, o bonservis bedelleri, o kariyerler, o büyük hedefler, o dillere destan direniş mücadelesi ve onun birikimi olan keskin bir rövanş ve hesaplaşma duygusu da karikatürleşiyor.

Sonuç olarak çok önemli bir UEFA sınavı öncesi geçici bir moral buldu. Fenerbahçe için bu gerçekten de çok önemliydi. İstediğini de aldı. Ancak bu, durumun vehametini örtmeye, perdelemeye yetmiyor.

Fenerbahçe sahada futbolun en temel ve en basit kurallarını yerine getirmediği, hatta inkar ettiği için en zayıf rakip karşısında bile ecel terleri döküyor. Bu garabet bas bas bağırırken eksikliği kadroda, sakatta, adaptasyonda arayanlar ya fena halde yanılıyor ya da alenen kafa buluyor.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü