Rezalet ve ötesi!
Haberin Devamı ›
Şu mazeretsiz rezilliği, acizliği, çaresizliği ve beceriksizliği izleyen her Fenerbahçeli’nin aklı, mantığı, gönlü acıyor. İşkencenin, eziyetin, azabın katmerlisi.. Bunca senelik sevginin, sabrın, fedâkarlığın ve desteğin karşılığı bu aşağılanma mı olmalıydı? Böyle fitil fitil burunlarından mı gelmeliydi taraftarların? Fenerbahçe sınırsız yabancıyla oynadı. Formaya yabancılaşmış, kendine yabancılaşmış, hedeflerine yabancılaşmış, birbirine yabancılaşmış her şeyden ötesi futbola yabancılaşmış adamlardan oluşturulmuş mahalle takımıydı sanki. 10 değil, 25 kişiyle oynasa gene sonuç değişmezdi. Ayıp, yazık, günah. Futbol dışında her şeye benzeyen bir garabet. Ne üst kimlik kalmış, ne alt kimlik, hatta ne de kimlik! Dingil kırılmış, şaft kaymış, şanzıman dağılmış. İki akıllı pas yapabilen yok. Koşan yok, basan yok, yardımlaşan yok, taktik yok, strateji yok, ciddiyet yok.
Bunaltıcı sıcak ve nem desen, rakibin oyununu kim, nasıl izah edecek? Onlar koşuyor, didiniyor. Bizimkiler ya durup izliyor ya da saçmalıyor. Volkan olmasa daha ilk yarıda prestij mücadelesine dönüşecekti maç. Rakip göstere göstere golü de buluyor. Tur gidecek, Fenerbahçe hâlâ ağır çekim. Şu halinle Young Boys’u elesen, daha büyük bir rezalete yelken açmaktan başka ne ifade eder ki zaten? Bu kadar ağır manevi ve maddi kaybı yönetimin yapacağı hangi transfer telafi edebilir bundan sonra? Bu saçmalıklarla camia ve tribünler sabote olmuştur. Sezon da, Aykut Hoca’nın geleceği de başlamadan riske atılmıştır. Bunun zeminini de ne yazık ki yönetim hazırlamıştır.