Rabbim 'Fener' dedi!
Haberin Devamı ›
Üzerine her bilinçli ve soğukkanlı gidişinde panikleyen bir Twente, buna rağmen onu üzerine davet edip panikleyen, sahanın her bölgesinde, her pozisyonda saçmalama yarışına giren bir Fenerbahçe...
Ciddi bir kimlik ve kişilik bunalımı yaşıyor Sarı Lacivertliler. Öyle lafla ya da gaz vererek geçiştirilebilecek bir çözülme değil bu. Ne topu kovalayan var ne de rakibini, ne alan paylaşan var, ne de adam. Fenerbahçe, sadece rakiplerini ve onların taraftarlarını heyecanlandırıyor hayli uzun zamandır.
Hamle cesareti ve iştahı olan tek oyuncu Bilica, direnen tek isim gizli santrfor Lugano... Zekâ ve bilinç de Alex’e emanet. Ağır markaj altındayken bile yine ne yaptıysa O yaptı. Aldığı kafa toplarıyla, diz bağı çözen ortalarıyla, arkadaşlarını soktuğu ve kendisinin girdiği ve atamadığı pozisyonlarla...Gökhan’da ciddi bir düşüş var. Selçuk zaten ayarsızdı, geceler iyice kaçırmış ayarı. Şu takım karşısında, oyun geciktirmekten sarı kart görüyorsa kalecin, bunun adı sadece ‘utanç’ olabilir. İlginç bir tesadüf; Bilica kaleye nişanlanmış sert topu ayağıyla kestiğinde kronometre tam 19.07’yi gösteriyordu. Yığınla pozisyon bulup, bir araba gol kaçırdı Twente. Perez’in iç direkten taç çizgisine yönelen vuruşu, uzatmada direkten dönen top büyük şanstı. Carlos’un kaleye giderken çıkardığı top da ayrı parantez.
Bu kadar negatif durum pozitif bir sonuç verdiyse, bunun tek izahı yazının başlığı olabilir.