Arama

Popüler aramalar

Kişiye özel...

Abone OlGoogle News

Fenerbahçe’nin içindeki rant ve nüfuz çetelerini, menfaat amaçlı gruplardan oluşan oligarşik çeteleri yerle bir ettin. Tribünü bir kanser gibi saran futbol esnaflarından oluşan çeteleri büyük ölçüde temizledin. Kulübün içini esir almış, neredeyse anahtarını da teslim almak üzere olan organize suç çetesini, kumarbaz ve düzenbaz ayakçıları dahil bütün unsurlarıyla sürgün ettin.

Haberin Devamı

Türk futbolunu esir alan çeteler koalisyonuna teslim olmadın, uzlaşmadın, meydan okudun ve savaş açtın. Onlara rağmen şampiyon olarak düzenlerini ve düzeneklerini bozdun, yıktın. Yetmemiş gibi şike ve teşvikin, tribün terörünün ağır cezalara çarptırılması için, tam 11 ay süren bir çalışmayla yasa tasarısı hazırlattın. Meclis’ten geçmesi için geceni gündüzüne kattın. Sonunda o idealin yasalaştı.

Çetelere savaş açan sen şimdi çete liderliğiyle suçlanıyorsun. Hem de tehditler pahasına kulüpten dışladığın adamlarla birlikte çete oluşturmakla.. Sözde örgüt hiyerarşisinde de onların da altında yer almakla.. Şike ve teşviğe savaş açan sen, şimdi bu ikisinden yani bizzat hazırlattığın yasadan tutuklusun. Necip Fazıl ne diyordu; “Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak/Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.” Kadere bak, ince tesadüfe bak. Çetelerle uzlaşmamanın bedeli çeteden yargılanmak, özgürlüğünü kaybetmek olabiliyormuş. Uzlaşanların, anlaşanların, birbirlerine yardım yataklıkta ittifak yapanların, alenen yatanların keyfi hayli yerli yerinde...

Haberin Devamı

Köşkten, köşelerden, ekranlardan cezalarda indirim getiren düzenlemenin senin için yapıldığı propagandasını yapanlar ve yayanlar biraz olsun utanıyorlar mıdır acaba? Zerre kadar vicdanları ile muhasebeye girişiyor mudur? Bak kimler serbest kaldı, sen hâlâ tutsaksın. Cellatlığını da Fenerbahçeliler’e yaptırıyorlar. Kin kusuyorlar, nefret kusuyorlar, linç ediyorlar, iftira atıyorlar ama senden hınçlarını bir türlü alamıyorlar. Sen yok olmadan, yok edilmeden, pes etmeden, biat etmeden kimseye rahat yok. Yani etlerini kemiklerini yeseler, kanını içseler yine de doymayacaklar.

Biz de Sayın Gül’ün veto gerekçesi ile aynı şeyi düşünüyor ve aynı şeyi söylüyoruz. En başından “kişiye özel intiba uyandırdığını” dillendiriyoruz. O yüzden de olan biten hiçbir şeye şaşırmıyoruz. Ters dönecek anahtarlar bir gün elbet; herkes kendi karanlığına gömülürken, sen ışığa çıkacaksın... O zaman tekrar gelip seni terk etmeyen sevdanı da yeni vakitlere çıkaracaksın.

Ben merakla o büyük günü bekliyorum. 14 Şubat Sevgililer Günü’ne ‘tesadüf’ eden ilk duruşma gününü ve titizlikle hazırladığın tarihi savunmanı... ‘Görülmüştür’ damgası yemesin ve herkes görsün diye sana buradan yazıyorum. Yüreğine gölge düşürme ve su gibi Aziz ol...