Arama

Popüler aramalar

İsteyince oluyor

Haberin Devamı

Bir Fenerbahçe futbol takımının istikametine bakın, bir de Acıbadem Bayan Voleybol takımının gittiği yöne... İkisi de Fenerbahçe... Ayın kulüpte taban tabana zıt bir görüntü...

Biri oyun olarak baş aşağı gidiyor, içeride dışarıda hiçbir maçta zerre kadar güven vermiyor. Diğeri ligin de, Avrupa’nın da tozunu atıyor. Şu ana kadar bu iki kulvarda sadece 2 set verdi. Tank gibi bir takım. Futbol takımı ise avucundaki maçları hediye etmeye, kolayı zorlaştırmaya dünden teşne...

Bazı futbolcuların halleri uykudan kaldırılmış ya da narkozdan yeni çıkmış da, daha ayılmadan apar topar sahaya sürülmüş gibi... Yazık!

Voleybol takımını sıçratan da, futbol takımını çökerten de transferlerdeki isabet ya da isabetsizlik. İstenince taş gibi takım kurulabiliyormuş, olunabiliyormuş demek ki!

Futbol takımına bakıyorum. Yetenek var, para var, şöhret mebzul miktarda var, tafra gırla var. Ancak mücadele yok, koşmak yok, yardımlaşmak yok, ciddiyet yok, disiplin yok, işine saygı yok, takım ruhu yok, kondisyon tartışmalı; koşmadıkları için var mı yok mu anlamak mümkün değil. İtiraz yok, inat yok, direnç yok, güç yok, baskı yok, hamle yok.

Eee, bu kadar yokun, yokluğun ve yoksulluğun içinde bırakın iddialı olmayı, Fenerbahçe’nin var olabilmesi bile zaten büyük mesele... İlk yarıyı lider bitirmiş olmaya da, Devler Ligi şampiyonu olmuş kadar sevinirsin doğal olarak.

Emre, Alex, Gökhan, Lugano, Bilica ve Özer bu söylediklerimin dışında... Kayserispor’da Barbar Conan gibi güç gösterisi yapan, rakiplere bela olan Topuz bile, kervana ve devrana ayak uyduranlardan. Virüs O’na da bulaşmış besbelli. Kırılganlaşmış, ayakta sallanıyor.

Basketbol takımı da bir öyle bir böyle. Futbol takımının istikametinde ilerliyor. Türkiye’nin en pahalı iki kadrosundan biri ama... Ne fayda?
Uzağa gitmeye gerek yok. Neyin doğru neyin yanlış yapıldığını anlamak için, bu üç takım arasındaki minik bir kıyaslama, bir özeleştiri, biraz muhasebe yeter de artar bile... Tabii anlamak isteyenler için!

Bu futbolcular işin tafrasından sıyrılıp, futbolu yaşamaya başlamadıkça, formalarının ve kazançlarının hakkını vermeye başlamadıkça Fenerbahçe’nin işi gerçekten zor.

Bu kafalarla Türkiye’de hem de Avrupa’da hedefler hayal!

*****

Opsiyonel Semih Wesson

‘Nöbetçi Golcü’, ‘Bizim Semih’, ‘Genç Semih’... Tam anlamıyla sıfat zengini. Kendine has yetenekleri olan, golü koklayan, pas alıp verebilen, oyun zekası ve fırsatçılığı ile öne çıkan bir santrfor.

Bana göre asla Fenerbahçe’nin birinci santrforu olacak bir yapıda değil. Çünkü güçlü ve hızlı değil, çatışan, boğuşan ve isyan eden bir yapısı yok. Lider ve sazı ele alacak bir karakterde değil.

Artık direkt oynayacağı bir takıma gitmek istemesi gayet anlaşılabilir bir şey. Bu, sonuna kadar da hakkı ve herkes de buna saygı duymalı.

Fenerbahçe’nin O’na danışmadan sözleşmesini uzatması çok büyük ve iki taraf açısından da yaralayıcı gaf. Hatta skandal! Bu, taammüden dönüşsüz bir yola girmek demek. Bu hikaye bu küçük düşürücü ve yakışıksız hamleyle sona erdi. Değer miydi?

*****

Peşkeşlere inat

Meşhur sözdür; “siyasetçi bugünü, devlet adamı ise yarını düşünür.” Başkan Aziz Yıldırım, Ataşehir’deki Spor Salonu’nun yapılacağı gayrimenkulün ihalesini Fenerbahçe’nin kazandığı müjdesini verdi. Tam 58 milyon 200 bin TL karşılığında ve en yüksek teklifi vererek.

O yatırım, gelirleriyle amatör şubelerin geleceğini garanti altına alan çok büyük bir hamle... Bağış değil, peşkeş, siyaseten, cemiyet ve cemaat lobileriyle gasp değil. Tamamen alın teriyle ve kuruşu kuruşuna ödemek suretiyle...

Kim ödeyecek bu bedeli; elbette taraftar. Forma alarak, maça gelerek, kombine alarak, taraftar kartıyla, GSM hattıyla... Yani kuruş kuruş katkıyla, tıpkı Şükrü Saracoğlu Stadı gibi...

Ancak Türkiye’de alın terinin, emeğin ne değeri kaldı ne de önemi.. Hatta adama aptal gözüyle bakarlar. Bırakın takdir görmeyi, sinsi
sinsi, kıs kıs gülüyordur birileri...

*****

Tüccar Kulüp olmak

Dos Santos ve Real Madrid ile ilgili transfer haberleri sonrası Selçuk Abi (Yula) ‘Fenerbahçe tüccar kulüp değildir’ şerhini düştü. Keşke öyle olsa... İşte Lyon. Yetenekleri keşfedip, piyasaya sürüyor, kazanıyor. Ve buna rağmen her yıl devler liginde kök söktürüyor.

*****

Beşiktaş neden sessiz?

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası ile şehir ve stat seçimleri fiyasko... Fenerbahçe’nin federasyona yönelttiği sorular vahim ötesi. Üstüne kimse gitmez ve kapanır. Trabzon ve Fenerbahçe haklı olarak isyanlarda... Benim anlamadığım, konum olarak dünyanın en güzel stadına sahip bir Beşiktaş’ın sessizliği? Bu duruşu anlayan var mı?

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü