Ha Konyaspor, ha Galatasaray!
Bu son derece yerinde, akıl dolu bir tespittir, hatta bilinç sıçramasıdır. Zaten hangi şart ve koşulda olursa olsun, Galatasaray’ı küçümsemek hiç kimsenin haddine değildir. Hele bu bir Fenerbahçeli ise hiç değildir. Çünkü en hafif tabiriyle kendini küçümsemek ve aşağılamaktır. Gazozuna da oynasalar,küme düşüp ikinci ligde kapışsalar, istatistikler tamamen birinin lehine bile dönmüş olsa, bu ülkede bu iki takımın karşılaşmasından daha büyük bir maç ve rekabet yoktur ve olmayacaktır. Ancak bu maçlar da sadece 3 puanlık maçlardır. Gerisi palavra.
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe’nin önünde artık her biri derbiden bile önemli 9 maçı kaldı. Bu saatten sonra bu maçların içeride ya da deplasmanda olmasının da hiçbir önemi yok. Hepsine aynı ciddiyet ve şuurla hazırlanıp, aynı hırs, inat, istek, motivasyon ve konsantrasyonla çıkmaya mecbur. Bu rakiplerin kimi hedefsiz, kimi can derdinde, kimi de Avrupa hedefi peşinde. Yani hepsi birbirinden tehlikeli.
Aykut Kocaman, futbolcular ve taraftarlar geride kalan haftaları ve istatistikleri bir an önce unutmalı... Trabzonspor’un da kalan 9 maçını kayıpsız geçtiğini varsaymalı. Bütün bunlara rağmen de hâlâ şampiyonluğun kendi ellerinde olduğunu bilmeli, hissetmeli ve bunu hissettirmeli. Yani rakibin olası puan kayıplarına asla bel bağlamamalı. Çünkü bukalemungillerin “4’te 3” ittifak cephesi ve tüm parametreleri, olanca işlevselliğiyle hâlâ yerli yerinde... O yüzden ikili ve genel averaj üstünlüğüyle “yarım puan” öndeyken, kendi göbeğini kendin keseceksin. Hiç kimseden ve hiçbir şeyden medet ummayacaksın.
Kaldı ki zaten Fenerbahçe 3-4 maçtır kötü, kopuk ve sarsak oyunla kazanıyor. Rakibe üstünlük kuramadan, oyununu kabul ettiremeden puanları topluyor. Evinde oynadığı Konyaspor maçında da böyleydi. Galatasaray maçında ise 75 dakika sahada bile yoktu. Bu hep böyle gitmez, şans da her zaman yanınızda olmaz. Bu olumsuz gidişata acilen bir çare bulunmazsa, hiç ummadığı bir yerde, hiç ummadığı bir anda teker kırılabilir. Bir haftalık ara bu açıdan ciddi fırsat gibi görünse de, Milli takıma gidenlerin sakatlanma riski de apayrı bir handikap.
Haberin Devamı ›
Son bir söz de taraftara... Küfür kafir sevdasıyla kulübü ‘seyircisiz oynama’ cezasının sınırına kadar getirdiniz. Bukalemungillere en büyük kıyağı yapıp, en baba kozu ellerinizle sundunuz. İnşallah sınırda kalmayı başarır ve olası ağır bedelin vebalini taşımazsınız.