Geç olmadı mı?
Haberin Devamı ›
Taraftar futbolda bir hareket bekliyor ama bombalar basketbol ve voleybolda patlıyor. Sinir bozucu bir soğukkanlılık ve suskunluk.
Amatör şubeler ne kadar profesyonelce iş yapıyorsa, profesyonel şube de o kadar amatörce davranıyor. Herhalde Şampiyonlar Ligi ön elemesinin sonucu bekleniyor kadroya takviye için. Tıpkı daha önce de olduğu gibi... Sonra öfkeyi yatıştırmak için panik transferleri patlar yine art arda.
Kaç kere tekrarlandı bu garabet? Ve daha kaç kere tekrarlanması gerekiyor?
Anlaşılan hatalardan, yanlışlardan ve dolayısıyla yıllardır ağır bedeller ödemekten sıkılan yok. Eğer ortada gerçekten bahsedildiği gibi bir ‘sistem’ olsaydı, hocanın da, transferlerin de geçen sezon bitmeden belirlenmiş olması gerekirdi.
Başka derin maliyetleri de oluyor bu sistemsiz ve rastgele transferlerin. Bu kez de “bu kadar büyük paralar ödedik, pazarını düşürmeyelim” mantığıyla kumara dönüyor iş. Ve sonucu çok önceden belli olan bir kumara hem de. Şampiyonluklar feda ediliyor bu gereksiz ısrarla.
Kadıköy’de geçerli tek sistem sistemsizlik. İstikrarla inat kavramı da birbirine karıştırılmış vaziyette. Buna sitem edene de tahammül yok. Peki biraz geç kalmadılar mı?
Yahu şu ‘çift haneli’ yılların, transfer ve maliyeti açısından ‘en zor yıllar’ olduğunu öğrenemez mi bir türlü futbolu yönetenler? Vitrine çıkma, vitrine sürme meselesi yüzünden hem transfer bir türlü sonuçlanamıyor, hem de fiyatlar fahiş seviyelere sıçrıyor.
Devler Ligi kapıya dayandı. Kimler alınacak da, takıma, hocaya ve sisteme ne zaman uyum sağlayacak? Adaptasyon sorunu yaşamamaları için insanüstü yaratıklar olması gerek bunların. Peki fatura kime kesilecek bu durumda? Bin yıldır alıştığımız ve alıştırıldığımız üzere, elbette ve her koşulda sorumluluğu ve günahı en az olan kişilere... Bu ülkenin en fedakâr taraftarları da, en çok bedel ödetilen kulübü de şu olan biteni hiç hak etmiyor.
Futbolda beklenen atağın ne zaman gerçekleşeceği merak konusu. Fenerbahçeliler şu sorunun cevabını arıyor: “Yarım yamalak ve kırılgan santrforlarla, çakma ve devşirme kanat oyuncularıyla, kırılgan ön liberolarla mı yola devam edilecek?”
Umut giderek daha da törpüleniyor!