Fener elense...
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe için en kötü senaryo elenmek değildi. En kötüsü maçın uzatmaya gitmesiydi. Oldu. Ondan da daha kötüsü de hem uzatmaya gitmesi hem de kaybetmesiydi. Bu olmadı. Çünkü sürpriz yumurtadan çıkarılan ‘play-off’ öncesi, fiziksel ve mental yorgunluk ile sakat ve kart cezalısı vermek beterin de beteri olurdu. Kart cezası hariç hepsi oldu. Türk futbolu için en kötü senaryo ise Fenerbahçe’nin bu kupayı almasıdır.. O zaman bütün ve tek maddi değerini yitirir, manevi değeri dip yapar, madeni değerine indirgenir. Çünkü sponsor bile bulunamaz. O zaman da federasyon ve takımların önemli bir gelir kalemi kurur. Bu, bizim coğrafyada bebelerin bile bellediği saf bir gerçeklik. Yani sözün özü, varlığı kadar yokluğu da değer katıyor, anlamlandırıyor ve para kazandırıyor Fenerbahçe’nin... Süper -olduğu ileri sürülen- Ligi aşağılama pahasına pırtlatılan ‘play-off’ garabetinin çıkış noktası da aynı gerekçe değil mi zaten?
Maça gelince, tepeden tırnağa her şeyiyle hak eden ve isteyen takım Kayserispor’du. Fenerbahçe sahada fazlasıyla boğuşuyor ama kavga etmesini hiç bilmiyor. Ortaya bir isyan, bir direniş koyan futbolcu yok. Bacak kadar Stoch’un yarısı kadar savaşmayı göze alabilen kimse yok. Alex gibi gücü örgütleyip doğru yönlendirebilecek, efektif kullandıracak zeka ve yetenek zaten sahada değil. Hal böyle olunca karşısında helva gibi dağılan bir rakip buldu Kayserispor.
Orta sahayı rakibe terk eden Sarı-Lacivertliler’in ilk yarıdaki tek ciddi tehlikesi Sow’un boş kale yerine dışarı attığı kafa vuruşu... Gerisi fasa fiso... Amrabat ilk kez bir Fenerbahçe maçında kendisi için değil de takımı için oynayınca farkını gösterdi.
Önce kork, mücadeleden kaç. Rast gele top şişir, göz göre göre ikinci lig takımının yemeyeceği iki golü ye... Sonra panik atak nöbetine gir, harala gürele vites yükseltip karambole bel bağla. Bunu da üçüncü, dördüncü ve beşinciyi yemeyi göze alarak yap. Madem bu kadar ağır risk alabiliyorsun, o zaman bunu en baştan öyle yapacaksın. Sonraya bıraktığında ortaya çaresizce çırpınış çıkıyor ki; hele de şu özel zaman diliminde hiç yakışık almıyor.
Değil turu geçmek, kupa bile gelse bu defoları kapatmaya yetmiyor.