Biraz kıpırdansa...
Haberin Devamı ›
Allem kallem, kelepçe-melepçe, iniş-çıkış derken, bütün bu tantana-tatava arasında Fenerbahçe ilk yarıyı lider bitirdi.
Futbolcular bir konuşuyor; hepsi hallerinden memnun. Yönetim “transfer olmayacak” sinyalleri veriyor; anlıyorsun ki, onlar da memnun. Eee, Daum da köşe yazarlarına mesaj gönderdiğine göre demek ki, o da memnun. Demek ki; tek rahatsız benim, bir de benim gibi düşünenler.
Bu takım koşmuyor. Bu takım mücadele etmiyor. Bu takım hızlı oynamıyor. Bu takım yardımlaşmıyor. Bu takım pres yapmıyor. Bu takım alan ve adam paylaşmayı birbirine havale ediyor. Bu takım bırakın ısırmayı, öpmüyor. Bu takım içeride dışarıda bütün maçlarda ağır bocalamalar yaşıyor. Zor durumlara düşüyor. Bu takım futbolun takım oyunu olduğunu inkar ediyor. Bir kaçı hariç tam bir bezginler ordusu... Buna rağmen de ilk yarının lideri! Buna rağmen Avrupa Ligi’nde gruptan lider çıkmış.
Futbolun gerektirdiklerini biraz yerine getirse; yani Diyarbakırspor kadar mücadele etse, Manisaspor kadar koşsa, Bursaspor kadar hırs yapıp inansa, Kayserispor kadar disiplinli olabilse, Kasımpaşa kadar coşkusu ve inadı olsa neler yapardı Allah bilir?
Onların 10’da 1’i kadar kazanmayan, 100’de 1’i kadar popüler olmayan meslektaşları, onlardan 10 kat fazla koşup, formasına ve ekmeğine 100 kat saygı duyuyorsa derin bir ahlak uçurumu var demektir. Bu kadar gerilim, bu kadar sinir, bu kadar kavga gürültü, bu kadar sıkıntı, bu kadar bütçe, bu kadar transfer, Bursaspor’dan 2 puan önde olmak için mi? Değer mi?
O zaman bu işte garip ötesi bir gariplik, komik ötesi komiklik var!